Çorum’da yeni adli yıl açılışı nedeniyle tören düzenlendi. Atatürk anıtına çelen sunulması ile başlayan törende saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Çorum Barosunda kokteyl verildi.

Çorum Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Fatih Ağca, hakimlik ve avukatlık mesleğinin son yıllarda ciddi badireler atlattığını söyledi. Yaşanan süreçler ve hain darbe kalkışmasından dolayı hem çalışma temposunun hem de kişi başına düşen iş yükünün arttığına dikkat çeken Başsavcı Ağca, “Birçok meslektaşımız hem avukatlık camiasına hem hakimlik ve savcılık camiasına dahil oldular. İlk başlarda belli acemilikler oldu ama zaman geçtikçe her iki meslekte kalitesini artırmakta. Bunun yanı sıra mesleğe ve üniversiteye giriş sınavı ile alakalı, mesleğin kalitesini artırmaya yönelik değişik formatlar geliştirildi. Buda yakın zamanda mesleğimizin kalitesini daha da artıracağına inanıyorum” dedi.

Çorum’a yapılan yatırımlar hakkında bilgi veren Başsavcı Ağca, “Çorum Adliyesi ek bina çalışmalarının alt yapısı büyük oranda tamamlandı. Proje aşamasında. Zemin etüd çalışmaları tamamlandı. Adalet Bakanlığı’ndan Denetimli Serbestlik ve İdare Mahkemesi kompleksinde yer aldığı Adli Tıp Şube Müdürlüğü kurulması için talepte bulunduk. Buda karşılandığı taktirde Çorum ve çevre illere adli tıp hizmetleri verilecek” diye konuştu.

Çorum Adalet Komisyonu Başkanı Hasan Öztürk, insanın, huzur ve güvenliğini sağlamak için oluşturulan devletler, adalet üzerine kaim olduklarını söyledi.

Hukuk devletinin temel hak ve özgürlükleri güvence altına aldığını dile getiren Öztürk, “Hukuk devletinin olmazsa olmaz şartı, hâkim ve cumhuriyet savcılarının güvenceli olmalarıdır. Yargı bağımsızlığı yargıcın onurudur. Hâkim bağımsızlığı ve teminatı, yargılama işlevini yerine getiren hâkimler için bir ayrıcalık olmayıp, yargılananlar için adil yargılanma hakkının güvencesidir. Bağımsız ve teminatlı olmayan bir mahkemenin adalet dağıtması, temel insan hak ve özgürlüklerini koruması mümkün değildir. Yargının toplumdaki saygınlığı kendisine duyulan güvene bağlı olup, yargıyı güvenilir kılan en önemli nitelik ise tarafsızlığıdır” şeklinde konuştu.

Çorum‘daki dava ve uyuşmazlık sayısının arttıkça adliyedeki birimlerin de büyüdüğünü dile getiren Öztürk, “Son 5 yılda İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi ve diğer sebeplerden kaynaklı ortaya çıkan hakim ve savcı eksikliği, görevdeki ve göreve yeni atanan genç meslektaşlarımızca doldurulmuş, salgın hastalık sürecindeki olumsuz durumlara rağmen hakim, savcı ve adliye personelinin üstün ve özverili çalışmaları ile adalet hizmeti layıkı ile yerine getirilmeye çalışılmaktadır. Yargının asli unsurlarından savunma kısmında yer alan baroya kayıtlı avukat meslektaşlarımız da sabırlı, özenli ve yapıcı çalışmalarıyla yargısal iş ve işlemlere katkılarını sunduklarını memnuniyetle görmekteyiz. Çorum‘da bulunan Adliye binası 2006 yılında faaliyete geçirilmiş olup şu an ihtiyacı tam olarak karşılamamaktadır. Gelecek yıllar için de ihtiyacı karşılayacak Adliye ek binası yapımı için teknik ve idari çalışmalar sürmekte olup en kısa zamanda inşaatına başlanıp tamamlanacağını umut etmekteyim. Çorum‘da yaygın olan uyuşturucu, yağma gibi ağır suçlar ile kişiler arasındaki anlaşmazlıkların yargısal faaliyetler ile birlikte ve toplumun eğitim ve bilinç düzeyinin de yükselterek azaltılmasını diliyorum. Ülkemizde yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının güçlendirildiği, Yargılama faaliyetlerinin daha adil, hızlı, verimli ve etkin olarak sürdürülebildiği, hak ve özgürlüklerin yükseldiği, toplumsal barış ve huzurun arttığı günlere ulaşılmasını temenni ediyorum” ifadelerinin kullandı.

Dün olduğu gibi bugün de yargı alanında ve yargının üçlü sacayağından biri olan savunma alanında ciddi sorunların bulunduğunu dile getiren Çorum Baro Başkanı Kenan Yaşar, “Adaletin vaktinde tecellisi ve hukuk devletinin tesisi, yasama, yürütme ve yargı erklerinin uyum içinde ve bunun yanında bağımsız olarak çalışması ile mümkün olabilecektir. İnsan yaşadıkça elbette sorun bitmeyecektir. Önemli olan sorunların çözümünde yol alabilmektir. Tüm insanlarımız, kendileri ya da grupları için değil herkes için evrensel ve ilkesel adalet anlayışını benimsemeli ve istemelidir. Toplumun tüm katmanlarının adalet, savunma, eşitlik ve hukuk ihtiyacını talep etmesi ve çaba sarf etmesi gerekmektedir. Hukuk devletinin bütün çarklarının işletilmesi için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Demokratik bir toplumda eleştiriler elbette çok önemlidir ama yapılacak eleştirinin eleştiri sınırlarında olması gerekir. Kavgayı, hakareti içermemesi gerekir. Nasıl ki polaris füzesi ile avcılık olmazsa, kavga ve şamata ile de hukuk mücadelesi olmaz. Kuralların değişmesi için mücadele etmek başka kurallara uymak başkadır. Bir kişiye karşı yapılmış haksızlık, bütün insanlığa karşı yapılmış haksızlık demektir. Çorum Barosu yönetimi bugün sorunun bir parçası değil çözümün aktörü olma gayretindedir. Bizler sorumluluk bilinci ile eleştiren, katkı sağlayan; adalet, insan hakları, hukuk devleti ilkelerini gözeten mücadelemize devam edeceğiz. Hakaret etmeyeceğiz, eleştireceğiz. Bağırmayacağız, konuşacağız. Kimseye tabi olmayacağız, iletişim kuracağız. Göreve geldiğimiz günden beri avukatlıktan başkaca aidiyet duygularını baroya karıştırmadan çalışmalarımıza katkı sağlayan, desteğini esirgemeyen tüm avukat meslektaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

Programa İdare Mahkemesi Başkanı Zeynep Bulut, avukatlar ve adliye çalışanları katıldı.