Son Güncelleme: 7 Kasım 2016 20:03 Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Mete Dolapçı, ‘Türkiye’de Organ Nakli Ve Sorunları’ ile ilgili açıklama yaptı.
Türkiye’nin dünyada organ nakli konusunda yasal düzenleme yapan öncü ülkelerden birisi olduğunu belirten Dolapçı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Organ nakli, hastadaki hasarlı veya çalışmayan organın yerine organ vericisi (donör) tarafından verilen sağlam organın bir kısmı veya tamamının nakledilmesidir. Bazı hastalıklarda yaşam ancak organ nakli ile mümkündür. Son dönem karaciğer, kalp, ince barsak ve akciğer hastalıklarında organ nakli yapılmadığı takdirde hasta yaşamını kaybetmektedir. Son dönem böbrek yetmezliği, Tip I şeker hastalığı (pankreas yetmezliği), bazı göz hastalıkları veya bazı uzuv kayıplarında ise organ nakli ile hastanın yaşam kalitesi ileri derecede artmaktadır.
Türkiye’de ilk başarılı böbrek nakli 1975’de, ilk başarılı karaciğer nakli ise 1988’de yapılmıştır. Günümüzde ise yılda 4000’in üzerinde organ nakli başarıyla gerçekleştirilmektedir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de organ nakli bekleyen birçok hasta vardır. Organ naklinin bu hastalar için hayatta kalmak için son şans olduğu düşünüldüğünde bu tedavi yönteminin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Ancak ne yazık ki gerçekleştirilen organ nakillerine karşın bağışlanan organ sayısının yetersiz olması nedeni ile ihtiyaç karşılanamamaktadır. Bu nedenle her gün binlerce insanımız gelecek müjdeli bir haberi beklemektedir.
Organ nakli hem canlı vericiden, hem de ölü vericiden yapılmaktadır. Canlı vericiden ancak böbrek ve karaciğer nakli yapılabilirken yaşamını kaybetmiş bir hasta, kadavra donör olduğunda 7-8 insana yaşama şansı sunabilir.
Ülkemiz, dünyada organ nakli konusunda yasal düzenleme yapan öncü ülkelerden birisidir. “Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun” 03.06.1979 tarihli ve 16655 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır.
Dinimizce de organ nakli uygundur. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun 03.03.1980 tarih ve 396 saylı kararında organ naklinin caiz olduğu bildirilmiş, organ bağışı insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmıştır. Diğer İslam ülkelerinde ve bütün diğer büyük dinlerde de benzer kararlar mevcuttur. Kur’an-ı Kerim’de de (Maide suresi, Ayet 32) “Kim bir kimseye hayat verirse, onun sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı” beyan olunmuştur.
Türkiye organ nakli konusunda dünyada lider ülkelerden birisi olmakla birlikte beyin ölümü gerçekleşen kişilerden organ nakli konusunda maalesef çok gerilerdedir. Gelişmiş ülkelerde bir milyonda 30-40 olan kadavradan organ bağışı ülkemizde milyonda 5 oranındadır. 2012 yılında beyin ölümü gerçekleşen ve organ bağışı için uygun olan 1477 kişiden sadece 345’inde organ bağışı yapılmıştır. Ailelerin organ bağışına verdikleri red cevap oranı %77’dir. Bunun sebepleri incelendiğinde ise neredeyse yarısının medyadaki yanlış haberler yüzünden olduğu, %40 oranında ise dini nedenlerle organ bağışına yanaşmadıkları gözlenmiştir.
Ülkemizde 18 yaş ve üzeri akli dengesi yerinde olan herkes organ bağışı yapabilir ve organ bağışı kartı sahibi olabilir. Kişi yada yakınları organların tamamını ya da uygun gördüklerini bağışlayabilir. Bir kez organ bağışında bulunan kişinin istediği takdirde bundan vazgeçme hakkı da her zaman mevcuttur. Endişe edilenin aksine organ bağışı yapılan merhum yada merhumenin bedeninde herhangi bir tahribat olmaz, cenaze ailesine bir bütün olarak ve titizlikle teslim edilir. Vatandaşlarımız İl Sağlık Müdürlüğüne, Tüm Özel ve Kamu Hastanelerine, Üniversite Hastanelerine, Organ nakli yapan merkezlere ve Toplum Sağlığı ve Aile Sağlığı Merkezlerine başvuru yaparak iki tanık huzurunda bir belge imzalayarak organ bağışı kartına sahip olurlar. Organ bağışı kartını alan kişinin, bağış kartını her zaman üzerinde taşıması gerekmektedir. Canlı vericiden organ bağışı için alıcı adayı hasta ile bir organ nakli merkezine başvurmanız yeterlidir. Günümüzde e-devlet üzerinden de organ bağışı yapılabilmektedir. Şu anda sisteme kayıtlı yaklaşık 206.000 bağışçı mevcuttur ve bu sayının artışına şiddetle ihtiyaç vardır.
Sonuç olarak Türkiye’de organ nakli konusunda en önemli sorun organ bağışı azlığı ve beyin ölümü olgularının kullanılamamasıdır. Bu sorun acil olarak çözülmesi gereken sağlık problemlerinin başında yer almaktadır.”



İç Hastalıkları Uzmanı Göreve Başladı
Bağışıklama Eğitimi Düzenlendi
Çorum’da İnme Konusunda Toplumsal Bilinç Artırılıyor
Zehir’den Sağlık Yerleşkesine Ziyaret
Uzm. Dr. Burcu Duman Göreve Başladı
