Son Güncelleme: 2 Aralık 2016 15:07 Ak Parti Çorum İl Başkanı Av. Mehmet Karadağ, “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” dolayısıyla açıklama yaparak, Türkiye’de her on kişiden birinin engelli olduğunu ve her bireyin bir engelli adayı olduğunu söyledi.

“Tüm zorluklara rağmen spordan sanata, edebiyattan siyasete, eğitimden çalışma hayatına varana dek her alanda önemli başarılara imza atan engelli kardeşlerimizin verdikleri mücadele gerçekten takdire şayandır” diyen Karadağ, açıklamasında şunları söyledi:

“1992 yılında Birleşmiş Milletlerin kararı ile 3 Aralık “Uluslararası Engelliler Günü” olarak kabul edilmiş; bu karar, 1993 yılı Mart ayında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunun 1993/29 sayılı bildirisi ile 3 Aralık Gününün tüm dünyada engellilerin topluma kazandırılması ve haklarının “tam ve diğer insanlara eşit ölçüde” sağlanması amacı için çalışılması gereken bir gün olarak tüm dünyaya duyurulmuştur. O zamandan beri 3 Aralık Dünya Engelliler Günü olarak kabul edilmiştir.

Türkiye’de her on kişiden biri engellidir. En önemlisi, engelsiz kişiler de yarının engelli adayları olabilmektedirler.

Tüm zorluklara rağmen spordan sanata, edebiyattan siyasete, eğitimden çalışma hayatına varana dek her alanda önemli başarılara imza atan engelli kardeşlerimizin verdikleri mücadele gerçekten takdire şayandır.

Bu mücadelelerinde onların yanında yer almak, onları teşvik etmek, onların herhangi bir dışlanmışlığa maruz bırakmamak, hepimizin öncelikli sorumlulukları arasında yer almaktadır.

Şüphesiz engelli kardeşlerimizin meselelerini, sıkıntılarını hatırlamak, başarılarının farkına varmak sadece bir günün sınırlarına hapsedilemeyecek kadar önemlidir. Bununla birlikte Dünya Engelliler günü 1992’den bu yana engelli vatandaşlarımızın topluma kazandırılması, haklarının tam ve eşit şekilde sağlanması noktasında ciddi bir farkındalık oluşturuyor.

Ben ülkemizde 3 Aralık münasebetiyle düzenlenen etkinliklerin, oluşan hassasiyetin engelli kardeşlerimizin hayatlarını daha da kolaylaştıracak adımların atılmasına vesile olmasına diliyorum.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da belirttiği gibi “Biz engelli vatandaşlarımıza yönelik sosyal politikalarımızı yardım eksenli değil hak eksenli bir anlayışla şekillendirdik. Bu sürecin en büyük hâsılası ise, ülkemizde engelli vatandaşlarımıza yönelik bakış açısının, zihniyetin kökten değişmesidir. Yapılan çalışmaları bir lütuf olarak değil uzun süredir eksikliği hissedilen hakların sahiplerine teslim edilmesi olarak değerlendiriyoruz. Benim engelli kardeşlerim kader mahkûmu veya kader mağduru değildir. Benim engelli vatandaşlarım da aynen benim gibi insandır, onların da bu hayata katacakları çok şeyler var, bunu başarmamız gerekiyor.

Özellikle 2005 yılında çıkardığımız Engelliler Kanunu bu alanda çığır açan tarihi nitelikte bir düzenleme oldu. Bu kanunla eğitim hizmetlerinden bakım hizmetlerine, istihdamdan ayrımcılığın önlenmesine kadar engellilerimizi ilgilendiren pek çok konuda kendilerine haklarını teslim ettik.

Engellilerin toplum içinde hak ettiği hayat standartlarında yaşamalarına yönelik kanun ve düzenlemeler ile birçok çalışma hükümetimiz tarafından hızla hayata geçirilmektedir. Ancak devrim niteliğindeki bu düzenlemelere rağmen yapılması gerekenler sadece kanuni düzenlemelerle sınırlı değildir.

Engelli kardeşlerimize olan bakış açımızı değiştirmemiz ve onların toplum yaşamı içerisinde birey olarak yer almalarını sağlamak için hepimizin yapması gerekenler olduğu kanaatindeyim.

Bu noktadan hareketle; engellileri toplumun dışında bırakan anlayışlara karşı, her zaman mücadele ediyoruz ve edeceğiz. Engellilerimize pozitif ayrımcılık dışında hiçbir ayrımcılığın yapılamayacağı bir yaklaşımı, her zaman ortaya koyduk ve koymaya devam edeceğiz.

Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın da belirttiği gibi; bizim, engelli kardeşlerimize yönelik çalışmalarımızın ana hedefi; engellilerin toplumsal yaşamda tam ve eşit katılımının sağlanması ve engelli vatandaşlarımızın güçlendirilerek fırsat eşitliğinin sağlanmasıdır.

Yine altını kalın çizgilerle çizerek ifade ediyorum ki, biz engelli vatandaşlarımız için yapılması gerekenleri asla bir yardım olarak değil, bir “hak” olarak görüyoruz. Engelli vatandaşlarımızın hak ettikleri hayat şartlarına kavuşturulması, hem sosyal devlet anlayışının hem de vicdani sorumluluğun gereğidir.

Toplumun bütün kesimlerini kucaklayan insan odaklı politikalarla, engelli kardeşlerimizin önündeki hukuki, sosyal ve fiziki engelleri aynı perspektifle bir bir ortadan kaldırmak da siyasetçi olmaktan öte insan olmanın bir gereğidir.

“BUNA İNANIYORUZ, BU BİLİNÇLE HAREKET EDİYORUZ”

Nasıl ki kimseyi, dininden, mezhebinden, meşrebinden ötürü dışlamıyorsak, kimsenin doğuştan gelen, hastalık ya da kazalardan kaynaklanan durumlarından ötürü dışlanmasına, hor görülmesine müsaade edemeyiz, etmeyeceğiz.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün engelli kardeşlerimiz ve onların sorunlarına duyarlı olmak noktasındaki bilinç ve hassasiyetimizi daha da artırıp hayırlara vesile olmasını diliyor, tüm engelli kardeşlerimize saygı ve sevgiler sunuyor, her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyorum.”