Son Güncelleme: 19 Temmuz 2019 16:04 İskilipli Atıf Hoca’nın ölümünün 91’inci yılı dolayısıyla Çorum’un Bayat ilçesinde ” Atıf Hoca ” paneli gerçekleştirildi. Bayat Belediyesi, Bayat İmam Hatipliler Derneği (BAYIMDER) ve Atıf-Der organizasyonuyla Şehit Yakup Kozan Anadolu İmam hatip lisesi konferans salonunda düzenlenen panelde, kaleme aldığı “Frenk Mukallitliği ve Şapka” adlı eserinden dolayı Ankara İstiklal Mahkemesince idam edildiği bilinen İskilipli Atıf Hoca’nın idamı, yaşantısı, düşünceleri ve toplum üzerindeki etkisi ele alındı.

Ankara’dan gelen heyet ilk önce, Atıf Hocanın doğup büyüdüğü Bayat/Toyhane köyüne ziyarette bulundu. Atıf Hocanın doğduğu ev, yaşadığı ev ve yaptırdığı cami yerleri gezildi. Son olarak köydeki akrabalarının ve kızının bulunduğu kabristan ziyaretinde bulunarak heyet Bayat ilçe merkezine geldi.

Bayat İmam Hatipliler Derneği (BAYIMDER) Başkanı Mehmet Tilci, panelin açılışında yaptığı konuşmada, Atıf Hoca’nın 91 yıl önce hukuksuz bir şekilde idam edilerek şehit düştüğünü belirterek, “Dernek olarak en önemli amacımız, Atıf Hoca ve coğrafyamızda yapılan tüm alim katliamlarının daha iyi anlaşılmasını sağlamak, gelecekte yeni alimlerin yetiştirilebilmesi için uygun ortamların hazırlanmasına vesile olmak ve içinde bulunduğumuz durumları gerçek tarihimizin ve olayların araştırılarak, doğru olanları ve hileyle katledilmiş bu alimlerimizin iadeyi itibarlarının verilmesini sağlamaktır.” dedi.

İskilipli Atıf Hoca ve idamını önemli kılan nedir?
Atıf hocanın mezarını bulan Eski Milletvekilimiz Dr. Mehmet Sılay konuşmasında; “İskilipli Atıf Hoca’yı önemli ve öncelikli kılan, zor yetişen bir ilim adamı oluşudur. Onun hukuk, ahlak ve aksiyon adamı oluşudur. Aslında en sıradanından en şöhretlisine kadar İstiklal Mahkemeleri’nde hüküm giyenlerin cümlesi araştırma konusudur. Çünkü bu olağanüstü mahkemede adalet dağıtan yargıç ya da hukuk adamı yoktur. ‘Eşkıya’ vardır. ‘Asacak başka adam yok mu’ gözüyle bakan sorumsuz eşkıyalar vardır. Çünkü bu mahkemede tarihe gömülmüş Hamurabi kanunlarında dahi olmayan bir uygulama söz konusudur “ dedi.

“Bir kişi çekmiyor bir ızdırabı, bir sürü insana mal olan bir şey”

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş, üniversitenin idari binasının, idam edilen eski başbakanlardan Adnan Menderes’in başbakanlık yaptığı bina olduğunu, ayrıca İskilipli Atıf Hoca’nın da Ankara’da yargılandığı dönemde halen üniversitenin bulunduğu binanın alt katında hapis yattığını söyledi.

Atıf Hoca’nın hapis kaldığı odayı mescit olarak kullandıklarını dile getiren Kurtulmuş, üniversite içerisinde Adnan Menderes ve İskilipli Atıf Hoca ile ilgili bir müze oluşturmak istediklerini kaydetti.

Türkiye’nin zor dönemlerden geçtiğini, kendisinin de başörtüsü yasağı nedeniyle daha önce üniversiteden atıldığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“Ortaokulda bir sene şapka giymiş birisi olarak, bir şeyi zorlamanın ne kadar zor olduğunu bilen bir insanım. Ben de üniversiteden ‘başörtülüyüm’ diye atıldım. Arkadaşlarımız, hocalarımız ‘senin pozisyonun çok önemli, neden başını açmıyorsun?’ diye sordular. Ben de o zaman onlara, ‘Benim 1 yaşındaki oğluma beğenmediği tişörtü giydiremiyorum. Yani birileri istedi diye nasıl başörtümü çıkaracağım? Birileri istediği diye kendi inandığım şeylerden nasıl vazgeçeceğim?” demiştim ancak maalesef bu ülkede çok şeyler yaşandı. Ezan Türkçe okundu, bir sürü mazlum insanlar asıldı. İnsanların bir de özel hayatları var. Sadece İskilipli Atıf Hoca’yı asmakla kalmıyorsunuz, bir de onun evladını, eşini çok zor durumlara düşürüyorsunuz. Bundan sonraki nesli çok zor durumlara düşürüyorsunuz. Bir kişi çekmiyor bir ızdırabı, bir sürü insana mal olan bir şey.”

“Biz son adayız, son ümidiz. Ümmetin sığınacak başka bir yeri de yok”

Türkiye’nin yer aldığı coğrafyanın zorlu bir bölge olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “Biz böyle bir coğrafyada oturuyoruz. Onun için sıkıntılarımız hiç bitmiyor. 15 Temmuz’u hep beraber yaşadık. Bitmeyecek gibi görünüyor. Türkiye’yi şimdi de ekonomik savaşla çökertmeye çalışıyorlar ama ben hep şuna güvenirim ve inanırım. Biz son adayız, son ümidiz. Ümmetin sığınacak başka bir yeri de yok. Onun hürmetine Rabbim bize merhametiyle, rızkıyla muamele ediyor. Bu lütfun ve merhametin inşallah devam etmesi için bizimde dualara çok ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.

Panelde Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaramış Atıf Hoca’nın idamı ve toplum üzerindeki etkisi üzerine sunum yaptı.