Son Güncelleme: 28 Eylül 2017 08:08 MHP Merkez İlçe Başkanı Ertuğrul Onan, Kerkük’te korsan referanduma duyarsız kalınmasını eleştirerek, ‘Misak-ı Milli derin uykusundan uyanacak.’ dedi.

Üzerinde hassasiyetle titrediğimiz Irak’ın toprak bütünlüğü, Türkmeneli’nin tarihsel ve hayati çıkarlarınını iyice zayıfladığını, Barzani ve çetesinin referandum kanalıyla bağımsızlık yolunda attıkları kirli ve karanlık adımın felaket ve sıcak çatışma ihtimalini fazlasıyla gün yüzüne çıkardığını, bundan sonra hiçbir şeyin 25 Eylül öncesi gibi olamayacağını belirten Onan, açıklamasında şöyle dedi; “Türkiye’nin askeri, ekonomik, siyasi ve diplomatik caydırıcılık vasıflarını kullanma ihtimal ve ilanının dikkate alınmaması bir diğer ağır sorundur.

Devlet yönetiminden yapılan kafa karıştırıcı ve çelişkili açıklamalar Barzani’nin değirmenine adeta su taşımış, elini güçlendirmiş, manevra alanını genişletmiştir. Ekonomik yaptırımlardan askeri müdahale seçeneklerine kadar her ihtimalin masada olduğunun söylenmesi şu ana kadar somut bir mücadele şuuruna maalesef dönüşmemiştir.

Bundan böyle namlunun ucunda Türkiye vardır. Meselenin bir başka hazin ve tarihi önemdeki yanı ise Türkmen kardeşlerimizin sesini ve çığlıklarını duyan hiç kimsenin olmamasıdır.

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sayın Erşat Salihi’nin muazzam direniş ve haklı çağrılarını kimse duymasa da, Türk milleti karşılıksız bırakmayacak, Milliyetçi Hareket Partisi tepkisiz ve hareketsiz kalmayacaktır. Şunu herkes çok açık bilmelidir ki, hiçbir kişi, kurum ve kuruluş Irak Türkmenlerinin varlık mücadelesini samimiyetle desteklemese de, Milliyetçi-Ülkücü Hareket tarihi sorumluluğunun, milli misyonunun gereğini yapacak ve yanlarında olacaktır. Türkiye’deki Barzaniseverler, ihanet ve melanete hizmet eden bölünme hizmetkârları boşuna heveslenmemeli, boşuna çırpınmamalıdır.

Soydaşlarımız namusumuza emanettir. Can, mal ve vatan güvenliklerine destek vermek boynumuzun borcudur. Bu kapsamda “en az beş bin Ülkücü gönüllü” başta Kerkük olmak üzere, Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık, birlik ve dirlik mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir. Türkmenler sahipsiz ve yalnız değildir, acı verici etnik soykırıma, vatansızlığa da asla terk edilmeyeceklerdir. Kararımız kesin, duruşumuz net, sözümüz senettir. Kerkük; haydut inlerinden çıkan, terör kovuğundan fırlayan, zalim ve hain yuvalarında beslenip silahlanan insan müsveddelerine bırakılmayacaktır.

Kerkük Türk kalacak, Türkmeneli huzura kavuşacaktır. Tarihin uyanışıyla, coğrafyanın uyarısıyla, uluslararası antlaşmalardan doğan haklarımız doğrultusunda gerçek hayat alanımız olan Misak-ı Milli derin uykusundan kalkacak, zincirlerden kurtulacak, kadim emanet Türk milletine inşallah geçecektir.

ÇORUM KERKÜK’E OMUZ VERMELİ

Barzani ve çetesinin yaptıkları ve yaşanan süreçle ilgili ilimizden çok daha yüksek ses çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Maalesef ki ilimizdeki siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının bu milli konuda sessiz kalmaları üzüntü vericidir. Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmeler konusunda Çorum siyaseti sus pus kalmıştır.

Hemşerilerimiz gözünü dört açmış Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmeleri izlemektedir. Milli bir duruş ve kararlılık, devlet olarak askeri bir operasyon da dahil olmak üzere gereğinin yapılmasını beklemektedirler. Çorum siyasetinden Kuzey Irak konusunda milli ve kararlı duruş beklemektedirler.

İlimizdeki milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu yöneticileri Kerkük konusunda sessizliğe gömülmüşlerdir. Milletvekilleri adeta dut yemiş bülbüle dönmüşlerdir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak her milli meselede olduğu gibi Kuzey Irak’ta yaşananlar konusunda da tavrını ve duruşunu belli etmiştir.

Bu mesele siyasi bir mesele değil, Türk Milletinin haklı davasıdır. Bu mesele milletimizin Misak-ı Milli davasıdır.

Bu konuda ilimizin tüm milletvekillerimizi, siyasi partilerimizi ve sivil toplum kuruluşlarımızı Kuzey Irakta yaşanan gelişmeler konusunda milli tavır ve duruşa, ülkemizin haklı davasında duyarlı olmaya çağırıyoruz.

Umut ediyoruz ki, Kuzey Irak’ta yaşananlar konusunda şehrimizden daha fazla sesin yükselmesi, devletimize ve milletimize güç verecek, ihanet ve bölünme arzusu taşıyanların suratına bir tokat gibi inecektir.”