‘’Asıl problem Türk münevverlerinin memlekette hakiki ve modern bir kültür birliği yaratabilmesi için, önce bu işi yapacak ehliyete ulaşabilmesidir.’’ (E. Güngör)

 Bir kaideyi taşıyan nasıl ana unsurlar var ise elbette anayasayı da tutan, emniyete alan ana sütunlar mevcut. Milletin bir ve beraber yaşaması, diri tutulmasının yegane teminatı bu kolonlardır. Bunların zedelenmesi veya hasara uğratılması milletin ve devletin çöküşü manasını ifade eder.

Terörsüz Türkiye doğrultusunda çok seslilik hakim, sağ duyulu hiç bir kimse anayasanın delinmesi taraftarı değil, elbette bu çok önemli ve olmazsa olmazlardan. Eylemler ve söylemler farklı olunca, icraat hiç uymuyor,  düşünmeden suyu bulandırmak için her türlü fırıldağı döndürmekteler. Bizler şayet dünü unutursak yarın bu milletin başına neler gelmez neler. Bugün anayasanın kolonlarını deldirtmem diyen ‘’ Bırakın cumhuriyetin kolonunu kesmeyi üstüne çivi çaktırtmam’’ (Ö.Özel).

Öyle ya siz cumhuriyetin bekçisi banisisiniz, özelliğiniz farklı, geçmiş geleceğin aynasıdır, dün yaşananlar, söylemler insanın güncel olarak asıl zihniyetini ortaya koyar, bizler aptal değiliz, bugüne kadar cumhuriyetin temellerini sarsanlar daima sizin sahaya sürdüğünüz süvarileriniz, piyonlarınız oldu.  Kaos, kriz, terör eylemleri, kışkırtıcılık benzeri her ne varsa sizin asli unsurlarınız, yada beslemeleriniz çıkarttı ve sizler destek oldunuz. Şeyh Sait isyanı için:

‘’ Konjonktüründe Cumhuriyet’e karşı ayaklanma olduğunu biliyorum. Bastırılırken oluşan acılar, torunların kalbini acıtıyorsa saygılı olmak gerekir.’’ (Ö.Ö) Peki şehit edilen onca Mehmetçiğin yakınları, Türk Milleti acaba ne düşünüyor, savunucuları bağrınıza basın,  başka yerde de suçludur asın dersiniz, suçun nevi açık ve netken çifte standartlı davranış akıllara durgunluk verecek cinsten, bir tarafta seveceksin, diğer tarafta yereceksin. Kolonlara nasıl sahip çıkmışlar bakalım:

‘’ PKK-YPG terör örgütü değildir.(K.K)

‘’ Öldürülen PKK’ gerillalar şehittir. (İz.Mv. Hülya Güven)

‘’DHKP-C ile çatışan polis ve askeri savcılığa şikayet edeceğim.(S. Tanrıkulu)

‘’ HDP barajı geçsin pilav dağıtacağım. (Ülgar Gökhan. Çanakkale Bld. Bşk)

‘’ HDP’ yi kapattırmayız gerekirse direniriz.(Gürsel Tekin)

‘’ Suriye’ye silah gönderdiler. Suriye’de (ÖSÖ) yararlanan teröristleri Türkiye’ye getirerek gizli, gizli tedavi edip tekrar Suriye ‘ye gönderdiler.(K.K)

‘’ YPG, terör örgütü değildir; kendi topraklarını savunmak için örgütlenmiş bir oluşumdur. YPG bize mi saldıracak’’ (K.K)

‘’ Seçim beyannamesi 14. Madde koruculuk sisteminin kademeli kaldırılması

‘’ Yeni anayasa taslağı ilk 4 maddesi için ‘’ Değişmez denilen maddelere dokunulabilir’’ (İ.Kabaoğlu)

‘’Tıpkı 1995 te yapıldığı gibi, tıpkı 2001 de yapıldığı gibi, 1995,te başlangıç kısmındaki ırkçı ifadeler çıkartıldı. 2001 değişikliğinde ise madde 14/ e insan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet kavramı konuldu’’ (İ.Kabaoğlu)

‘’ Bir oy CHP ye, bir oy HDP.’’

‘’ Siyasi soruşturmalarda Başsavcılıkların yetki gaspının sonlandılması.’’

 Bunları çoğaltabiliriz mesele hakikaten samimi duruş mu sergiliyorsunuz yoksa göstermelik mi?

Bunu anlamaya çalışıyoruz ki elde edilen verilen çokta samimi olmadığınızı ortaya koyuyor, yukarıdaki tablo bunun delilidir. Batıda başka, doğuda farklı söylem birbirleri ile bağdaşmıyor, ya bizler anlamakta güçlük çekiyoruz, yada siz gözlerimizin içine bakarak püsküllü yalan söylüyorsunuz. Gerçekten anayasayı korumak için mücadele etseniz bugüne kadar aykırı söylem, eylem, yakmak, yıkmak faaliyetlerinde bulunmaz, hatta teşvik dahi etmezdiniz.

 Ne anlatırsanız anlatın görünen köy kılavuz istemez icraat ortada, yapılan aşikar laf ebeliği yapmanın ne manası var, gizli sırlar bir bir ortaya saçıldı, herkesle ayrı mutabakat, ortakların hiç birinin bir birinden haberi yok, sonradan duyumlar hayal kırıklıkları yaratıyor. Milletim menfaatine değil partinin menfaatine hizmet, yanlış çıkışlara sebebiyet verir.

 Anayasanın temel ilkelerini gerçekten korumak isteyen o ilk dört maddeye Kırmızı çizgimiz der noktayı koyar, lastik gibi sündürmek, evirmek, çevirmek taviz manasına gelir ki bu değişkenlikler yaratır, milletin güveni sarsılır, kaş yapıyorum derken göz çıkartırsınız.

‘’ Herkesi hak ettiği yere koy, ve yeteri kadar vakit ayır, değdiği kadar önemse, verdiği güven kadar itimat et, fazlası hem zarar, hem yorar’’

(Mevlana)

                                      ALLAH’A EMANET OLUN

                                                                                       Namık GEDİK