Son Güncelleme: 25 Eylül 2017 08:14 Saadet Partisi Çorum İl Teşkilatının Eylül ayı İl Divan toplantısı Pazar günü saat 11: 00 de il binasında yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Saadet Partisi Çorum İl Başkanı Faruk Cıdık il divan toplantısında yaptığı açılış konuşmasında,” Rabbim yaptığımız ve yapacağımız tüm çalışmalarda bizlere cihad sevabı nasip eylesin” dedi.
Diyanetin ülkenin en önemli ve güzide kuruluşlarının başında geldiğinin ifade eden Cıdırk, “Diyanet İşleri Başkanlığı görevine getirilen sayın Prof. Dr. Ali Erbaş’a yeni görevinde hayırlı hizmetler ve üstün başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Yapacağı çalışmalar, atacağı adımlar sadece ülkemizin değil bütün İslam dünyasının geleceğini ilgilendiriyor” diyen Cıdık, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Bu sorumluluk ve şuurla Diyanet işlerimizin her zaman olduğu gibi bu yeni dönemde de büyük hizmetlere imza atacağına inanıyor, yapılacak çalışmaların ülkemiz ve İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
2017-2018 Eğitim öğretim dönemi geçtiğimiz hafta pazartesi günü itibariyle başladı.
17 milyonun üzerinde öğrenci, 1 milyona yakın öğretmen ders başı yaptı.
Saadet Partisi olarak yeni eğitim döneminin öğrencilerimiz, velilerimiz, öğretmenlerimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Gençlik bir cevher, o cevheri işleyecek olan da eğitim sistemi.
Türkiye Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülke.
Türkiye’nin yaş ortalaması 30’lar civarında iken,
Bu oran Fransa’da 40, İtalya’da 43, Almanya’da 45’ler seviyesinde.
Sadece bu rakamlar bile Türkiye’nin genç nüfus açısından sahip olduğu potansiyeli, zenginliği ortaya koymak için yeterli.
Peki, bu potansiyelden, bu cevherden, bu zenginlikten yeterince yararlanabiliyor muyuz?
Maalesef hayır!
Un var, şeker var, yağ var ama bir türlü helva yapamıyoruz.
Çünkü eğitim sistemi deneme tahtasına çevrildi. 15 yıldır ülkeyi aynı iktidar, aynı anlayış yönetiyor.
Ama 15 yılda eğitimde 5 kere sistem, 6 kere bakan değişti.
Değişen bakanların hepsi de bir önceki sistemi eleştirip, yeni bir sistem getireceğini söyleyerek göreve başladı.
Sonuç? Hepsi hüsran. Hepsi hayal kırıklığı.
2016 yılı eğitim raporuna göre Türkiye 38 OECD ülkesi arasında 35’inci sırada.
Uluslararası öğrenci değerlendirme raporuna göre ise 72 ülke arasında 50’inci sırada
Gençler sınava hazırlanmadan hayata hazırlanamıyor LGS, OKS, SBS, TEOG, YDS, YGS, LYS, DGS, TUS, DUS, LES, ALES, KPDS, KPSS…
Türkiye’de son 15 yılda uygulanan sınav sistemlerinin isimlerinden bazıları…
O kadar çok sistem değişmiş ki, neredeyse hiçbir öğrenci okuluna başladığı sistemle bitirememiş.
Çocuklar at yarışı gibi bir sınavdan öbürüne koşturuluyor.
Sınavlara hazırlanmaktan hayata hazırlanamıyorlar.
Oysa dünyanın en başarılı eğitim sistemine sahip ülke olarak gösterilen Finlandiya’da hiç sınav yok
Maalesef Cumhuriyet tarihinin en çok yanılan iktidarıyla karşı karşıyayız.
İstisnasız, hemen her konuda “yanılmışız” dediler.
Reform diye getirdikleri her sistem bir öncekini mumla arattı.
Üstelik önce kendileri yapıyorlar, sonra yine kendileri şikâyet ediyorlar.
Ancak eğitim başka kanunlara benzemez. Eğitimde yaptığınız bir hata gelecek 50 yılınızı etkiler.
80 MİLYONUN KADERİ TEK BİR KİŞİNİN İNSAFINA BIRAKILAMAZ
En son “TEOG” da yanılmışız dediler.
Sayın Cumhurbaşkanı, sanki başkası getirmiş gibi, “böyle şey mi olur” dedi ve TEOG’un kaldırılacağını açıkladı.
– Ama Başbakanın haberi yok.
– Milli Eğitim Bakanının haberi yok.
– Müsteşarın, Talim Terbiye’nin, TBMM’nin haberi yok.
– Öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin haberi yok.
Bunun alt yapısını hazırladınız mı? Uzmanların görüşünü aldınız mı? Hangi sistem ne getirdi ne götürdü ölçüp tarttınız mı?
Yok; Tek akıl, Tek karar…
İşte biz başkanlık sisteminin muhtevasına tam da bu yüzden karşı çıktık.
17 Milyon öğrencinin, 80 milyonluk ülkenin kaderi tek bir kişinin inisiyatifine bırakılamaz.
EĞİTİM TV PROGRAMINDA DEĞİL HÜKÜMET PROGRAMINDA PLANLANIR
Biz TEOG’un kaldırılmasına itiraz etmiyoruz, ama kaldırılış biçimine karşıyız.
Eğitim ciddi iştir.
Televizyon programında değil, hükümet programında açıklanır.
Sanki rüyada görmüş gibi, akşam başka bir sistemle uyuyup, sabah bambaşka bir sistemle uyanılmaz.
Bu yüzden biz diyoruz ki, değişmesi gereken artık sınav sistemi değil bu anlayışın bizzat kendisidir
Sayın Cumhurbaşkanı gündem belirleme konusunda bir uzman.
Ne zaman dış politika da önemli bir gelişme yaşansa, iç politika da kamuoyunu meşgul edecek bir tartışmanın fitilini ateşliyor.
Bu bazen 3 çocuk tartışması oluyor, bazen bedelli askerlik tartışması.
Üzerinde hiç tartışılmadan, konuşulmadan böyle bir konunun, bir gecede alelacele gündeme getirilmesi bir tesadüf mü?
Yoksa, ABD ziyareti öncesi ve Kuzey Irak’daki gelişmelerle ilgili kamuoyunda konuşulması istenmeyen bir şeyler mi var?
Dediğim gibi sadece soruyoruz.
CUMHURBAŞKANI’NIN ABD ZİYARETİ
Bu ziyaret Sayın Erdoğan’ın sanırım 23 ya da 24’üncü ABD ziyareti.
Artık saymaya yetişemiyoruz.
Lakin her ziyaret nedense bizi rahatlatacağına tam tersine daha da endişelendiriyor.
Çünkü her ziyaretin arkasından ABD’nin yeni bir ihaneti geliyor.
Korumalar için tutuklama kararı çıkıyor. Bürokratlar gözaltına alınıyor.
YPG’ye tırlar dolusu silah gönderiliyor.
Her temas sonrası ABD biraz daha pervasızlaşıyor.
Bakalım bu ziyaretin arkasından hangi “dost kazığı” ile karşılaşacağız?
Bekleyip göreceğiz.
ŞAHSİYETLİ DIŞ POLİTİKA İÇİN GÜÇLÜ TÜRKİYE ŞART
Elbette, iktidar, ülkemizin güvenliği ve huzuru için her türlü ülkeyle temas halinde olmalıdır.
Ama eğer sizin caydırıcı bir gücünüz yoksa, şahsiyetli bir dış politikanızda olmuyor.
Ekonominiz güçlü değilse, Savunma sanayiinde dışa bağımlıysanız, silahınızı, füzenizi, uçağınızı, tankınızı kendiniz üretemiyorsanız, değil 23 defa 123 defa Amerika’ya gitseniz sonuç değişmiyor.
Bu ziyaretler turistik birer geziden ibaret kalıyor.
Dost ve müttefik ortak dediğiniz ABD, YPG’yi silahlandırmaya, 300 tır silahı 1.300 tıra çıkarmaya devam ediyor.
O yüzden biz diyoruz ki; barış ve istikrar için kalıcı çözümün adresi ne BM salonları, ne de NATO’dur.
Ne Washington, ne de Moskova’dır.
Çare kendi ayaklarının üzerinde durabilen, İslam dünyasına öncülük yapabilen bir Türkiye’dir.
NATO’dan Patriot, Rusya’dan S-400 almak zorunda kalmayan bir Türkiye’dir.
Öte yandan, Kuzey Irak referandumunda tarih yaklaştıkça gerilim yükseliyor.
Aslında bu referandumun yapılmaması konusunda bir konsensüs oluştu.
İran bu referanduma karşı çıkıyor. Irak karşı çıkıyor. Suriye karşı çıkıyor. Türkiye karşı çıkıyor.
Karşı çıkmayan tek ülke İsrail.
O zaman bir kere değil, bin kere düşünmek lazım.
İsrail bu desteği Kürt kardeşlerimizin iyiliği, selameti için değil kendi menfaati için veriyor.
Çünkü İsrail için Kürt-Türk, Arap-Acem fark etmez.
İslam coğrafyası bölündükçe kendisini güvende hissediyor.
REFERANDUM SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞINA DÖNÜŞMEMELİ
Bu referandumdan vazgeçilmelidir.
Birlik ve beraberliğin çok ihtiyaç duyulan bir dönemde, böyle bir girişim İslam âlemine değil, Irkçı Emperyalizmin emellerine hizmet eder.
Ancak bu gerçeklere rağmen Kuzey Irak’taki referandumun bir savaş çığırtkanlığına dönüştürülmesini de doğru bulmuyoruz.
Bu süreç, karşılıklı tehdit ve meydan okumalarla değil sağduyu ve diyalogla yönetilmelidir.
Bölge zaten çok kritik bir dönemden geçiyor.
Böyle dönemlerde yapılması gereken, yangına körükle gitmek değil akl-ı selimi önplana çıkarmak olmalıdır.
BÖLGESEL BARIŞ KONFERANSI YAPILMALI
İlk adım olarak; Barzani Yönetimi, komşu ülkelerin hassasiyet ve kararlılığını dikkate alarak referandum ısrarından vazgeçmelidir.
Irak Merkezi Hükümeti ile Kuzey Irak bölgesel yönetimi arasındaki anlaşmazlıklar arabuluculuk yöntemiyle çözülmelidir.
Irak Bölgesel Yönetimi ve bölge ülkeleri arasında bir müzakere süreci başlatılmalıdır.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, İslam ülkeleri kendi sorunlarını kendi içlerinde çözebilecek olgunluğa ve tarihsel tecrübeye sahiptir.
Diyalog yoluyla çözemeyeceği hiçbir problem yoktur.
Bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz.
Şüphesiz ki güç ve kudret sahibi Cenab-ı Allah’tır.
Allah ülkemizin, İslam âleminin ve bütün insanlığın yardımcısı olsun” dedi.





Destici, Şehit Babasıyla Telefonda Görüştü
Şükür Kurbanında Muhabbet Ettiler, Lokma Paylaştılar
MHP Heyeti Alaca’da (Zirve Sitesi) Vatandaşlarla Buluştu
Kaya, Alaca’ya Yapılacak Hizmetleri Peş Peşe Sıraladı
Ahlatcı, Gönüllere Dokundu!
