Özgür-Der Çorum Temsilciliği 2025-2026 programları kapsamında ilk seminerinde bu hafta Prof.Dr.Metin Uçar ve Av.İbrahim Güleç “Gazze: Zulme ve Kötülüğe Karşı Direniş” başlıklıbirsunum gerçekleştirdiler.
İlk sözü alan İbrahim Güleç, hiçbir şeyin 7 Ekim ile başlamadığını hatırlatarak, işgalin tarihi arka planı ve Siyonist İsrail’in gerçekleştirdiği katliamlara dikkat çekti. İbrahim anlaşmaları aşamasında yapılan Aksa Tufanı hareketi ile gündemden tamamen düşürmek istenen Siyonist Sorunu ile yüzleşen dünyada Filistin’i gündemine taşıdı. Artık, dünya Siyonizm sadece Filistinlilerin değil dünyanın sorunu olduğunu gördü ve Siyonist rejim dünyanın büyük bir kısmını karşına alarak tüm meşruiyetini kaybetti. Siyonizmle mücadelenin önemi ve sürekli olması gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.
Siyonist tehlikeye karşı dünya ortak bir mücadele dili üretmeli!
Siyonist tehlikeye karşı dünyada ki tüm düşünce ve yapıların ortak bir dil üretmesi gerektiğine dikkat çekerek sözlerine başlayan Prof.Dr.Metin Uçar, Yahya Sinvar’ın Gül ve Diken kitabına atıf da bulunarak, Hamas’ın stratejik akıl ve farklı düşünsel akımları tanıması ve birlikte hareket etme kabiliyeti olduğu ve Aksa Tufanı hareketinin de on altı farklı yapının desteği ile gerçekleştirildiğini ve ortak amaç ve hareketin ete kemiğe bürünmüş hali olan Sumud Filosu bu anlamda önemli bir misyonu gerçekleştirdiğini söyledi.
Tarihte Siyonist tehlikeye dikkat çeken, birçok siyasetçi ve farklı kesimlerin varlığına değinerek, tüm bu açıklamalar ve dikkat çekmelere rağmen ortak bir dil geliştirilemedi. İslam coğrafyasında var olan din, mezhep ve ideolojik farklılıklara dikkat çekerek siyonizmin bu farklılıklardan beslendiğini söyledi. Kürtler ve Dürzilere olan Siyonist desteği hatırlatarak, biz birbirimize düştüğümüzde İsrail diğerine sahip çıkıyor dedi.
Siyonizm örgütlü kötülüğü ihraç ediyor!
İsrail’in casus yazılımlar, silah ve istihbarat desteği ve muhaliflerle mücadele metodu gibi argümanlarla örgütlüğü kötülüğü ihraç ettiğini de hatırlatarak, Hindistan, Azerbaycan ve Gana üzerinden örneklendirdi. ABD desteği ve ekonomik yardımların en önemli şartının İsrail’i tanımak ve ilişki geliştirmek olduğunu söyledi.
Hâkim eğitim sistemi ve ulus tarihinin ümmet bilincinin oluşmasında en büyük engel olduğunu vurgulayarak, Türk, Kürt, Arap ve diğer etnik kimlikleri, mezhepsel ve düşüncel farklılarımızı kabul ederek ortak bir mücadele dili ve metodu geliştirmek zorunda olduğumuzu bir kez daha hatırlatarak sözlerini tamamladı.
Program soru cevap ve dinleyicilerinde katkılarıyla sona erdi.



Çorum Eczacı Odası Heyetinden Vali Çalgan’a Ziyaret
Halit Bölükbaş, Marangozlar Odası Başkanlığı’na Aday Oldu
10 Tondan Fazla Sırık Kebabı Tüketildi
Çorum’da Balkanlar Konuşuldu
Kahvaltı Programında Gençler ve Yaşlılar Bir Araya Geldi
