TÜRKAV Çorum Şube Başkanı İsmail Deli, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıl dönümünde yayımladığı mesajda, darbenin “tarihe kara bir leke” olarak geçtiğini ve o dönemin mağdurlarını unutmadıklarını söyledi.
Deli mesajında, darbenin ardından vatanına bağlı birçok gencin “sanık sandalyesine oturtulduğunu”, adaletin darbecilerin gölgesinde kaldığını ve hakim-savcılar tarafından yargılandıklarını belirtti. “12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 45 yıl geçti. Acılar o günkü gibi taze, o günkü kadar sıcak.” ifadelerini kullanan Deli, binlerce ülküdaşın mesnetsiz iddialarla tutuklandığını, işkence gördüğünü ve zindanlarda büyük çileler çektiğini söyledi.
Başkan Deli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tek sevdaları tam bağımsız Türkiye ve Türk milletinin bekası olan bu gençlik; hapishanelerde akıl almaz işkencelere maruz kaldı, ölümle sınandı. Başbuğumuz Alparslan Türkeş başta olmak üzere birçok kişi ‘MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nda idamla yargılandı. Yusuf yüzlü fidanlarımız — Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu ve Selçuk Duracık — idam edildi. Onlar devlet yaşasın diye idam sehpasına gülerek gittiler; biz de o sehpalara gül koyduk.”
Deli, 12 Eylül uygulayıcılarını, cuntacıları ve “emir aldıkları Amerika”yı unutmayacaklarını vurgulayarak, Başbuğ Alparslan Türkeş’in “Bize yaptıklarınızı gelecek nesiller asla unutmayacak” sözünü hatırlattı. “Hem bu dünyada hem de Mahkeme-i Kübra’da davacıyız. 45 yıldır ne sizi, ne de yaptıklarınızı unutmadık.” dedi.
Mesajında tarihsel bir hesabın da verileceğini belirten Deli, Ülkücü Milliyetçi Hareket’in zulme ve tehdide boyun eğmediğini; Devlet Bahçeli önderliğinde, Alparslan Türkeş’in izinde ve teşkilat desteğiyle yürümeye devam edeceğini ifade etti. “Küresel ve yerel oyunlara karşı milli duruşun tarafıyız” diyen Deli, ayrıca “Terörsüz Türkiye” hedefiyle ilgili birlik ve kararlılık çağrısında bulundu.
Başkan İsmail Deli, mesajını Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, Başbuğ Alparslan Türkeş ve ülkücü şehitlere rahmet dileyerek bitirdi: “Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene.”