‘’Şahsiyet kalbin derinliğinde saklıdır, söz ve davranış onun aynasıdır.’’ ( İmam Gazali)

 İnsanlar kendiişlerine geldiği şekilde tavır takınıyorlar, ne toplumun arzu ve isteklerine, nede gelenek, görenek inanç temelindeki kabullenilmiş hayat standartlarına itibar ediyorlar, aksine kafalarında oluşturdukları yaşam felsefesini enjekte etmeye gayret ettikleri gibi, azınlıkta kalsalarda, çoğunluğu tahakküm altına almak için baskı oluşturuyorlar.

 Malum yakın tarihimizde, laiklik teranesi türküsü söyleyenler, insanlar üzerinde çeşitli metotlarla zulüm, işkenceler yaptılar, yaptırttılar, baş örtüsünün yasalaşması ile (Anayasa mahkemesine götürme), iş yerlerinde ibadetlerin kısıtlanması, inancından dolayı iş verilmeyenler,….

Bunları malum çoğaltabiliriz. Tuhaf olan bizim inançlarımıza karşı olan tavır ve tutum sergileyenler, ülkemizi ziyaret gelen Papa Leo’nun açık canlı TV ekranlarından verildiği gibi, İznik’te, şişli kutsal ruh Saint Esprit Katedralinde ayin düzenlemesi, diyelim ki orası kapalı alan, İznik’te açık alanda yapılan ayin laikliğe aykırı değil mi?

Başörtüsü için ayağa kalkan müptezeller, anayasa mahkemesine götürenler, söz konusu Müslüman olunca mı size batıyor?

Tv kanallarından devamlı surette Pazar günleri Vatikan’daki ayin canlı yayınlanıyor, ne gariptir bunlar ezan okunmasından ve başörtüsünden rahatsızlar.

Bizim içimizde bize yabancı olanlar acaba bunlara neden seslerini çıkartmıyorlar, madem laiksiniz sizin anlayışınıza göre böyle ise yapılan bu dini törenlere de karşı tepkinizi gösterin hakikaten samimimisiniz, değil mi görelim, buyurun.

Batının bizim inanç kavramımıza bakışı ‘’ 30 Mayıs 2008 Paris’in kuzey doğusundaki Meaux’da yaşandı.

Cuma namazında, cami imamı vaazın cami bahçesindeki insanlara ulaşmasını sağlamak amacıyla kurduğu hoparlörden ezanında okunması birden ülke gündemini meşgul eden olaya dönmüştü.

O dönem ezan sesini duyan Meaux emniyet müdürü camiye kadar giderek mikrofonun kapatılmasını sağlamış, daha sonra ise belediye aynı olayın tekrarlanmaması için cami yönetimini uyarıda bulunmuştu.

’’Türk Kültür Derneği’nin çeşitli zaman diliminde yaptıkları müracaatlar hem valilik hemi de belediye meclisinde çevredeki insanlar rahatsız ediliyor diye müsaade edilmiyor. ‘’ Gelsenkırchen İdari Mahkemesi’nin 1 Şubat’ta verdiği kararla birlikte belediye tarafından verilen ezan okuma ruhsatı kaldırıldı.’’

Hakimler burada belediyenin takdir yetkisini hatalı kullanmasını gösterdi (Almanya). Başörtüsü;  Avusturya’da 2019 da koalisyon hükümeti tarafından ilkokul öğrencilerine yönelik başörtü yasağı getirilmiştir.

11 Aralık 2020’ de Anayasa mahkemesi, başörtüsü yasağının eşitlik ve inanç özgürlüğü ile bağdaşmadığı gerekçesi ile iptal edilmesine hükmetmiştir.’’ Demokratik laik, adaletli, eşitliğe dayanan batı bize gelince kendi inanç kaidelerine baktıkları pencereden bakmıyorlar.

Bizdeki batı hayranları ülke topraklarımızda yapılan bu davranışlara hiç gıklarını çıkartmıyorlar, ancak ve ancak batılılaşma adı altında milletin inançlarını istismar ediyorlar. İsviçre Cenevre kantonunda yapılan referandumda % 45 yasaya karşı oy kullandı, % 55 ise yasanın kabul edilmesi yönünde oy kullandı,  başörtüsü yasaklandı, katılım % 43 de kaldı. Malum bunları çoğaltabiliriz, anladığımız nokta bu tip açık hava toplantısını ülke sınırlarımızda veya batının her hangi bir şehrinde diyanet işleri başkanımız yapsa nasıl bir tepki gösterilir varın onu da siz analiz edin, bunun tek bir tanımı vardır çifte standart.

Ülkemizde ‘’27 şubat 2008 tarihin de kamuda baş örtü serbestliğini sağlayan anayasa değişikliği hakkında Deniz Baykal ile birlikte 112 milletvekili, imzasını içeren şikayet dilekçesiyle Anayasa mahkemesinde dava açılma talebiyle resmi baş vuru yaptı.

’’Üniversiteli Ayşe Nur Ulus Sultanbeyli CHP ye katılım töreninde ‘’ Üniversitelerdeki başörtü yasağının kaldırılmasında; partinizin ve şahsınızın gösterdiği demokratik tavır için genç bir üniversiteli bir kişi olarak teşekkür ediyorum.

“ İkna odalarını kuran zihniyet ülkemizde papazların ve rahibelerin cübbeleri ile meydanlarda ayin yapmalarına ses çıkartmadı, ama bir hoca cübbesi ile dolaşsa olmaz efendim aykırı tutum diyerek tepki gösterirler.

Biz batı gibi cüzzi Müslüman kitlesi olan bir yer değiliz bilakis % 99 u Müslüman olan ülkeyiz. Kur’an kursları için; ‘’ Çocukları bütün dünya nasıl yetiştiriyorsa öyle yetiştirmek varken bir orta çağ zihniyetine yönelmenin, bunu kurumsallaştırmaya çalışmanın ne bu Cumhuriyet’e ne bu millete faydası var, ne de anayasaya uygunluğu var.’’ (Ö.Özel 01.04.2022).

İstanbul’da belli bölgelerde kiliseler ve okulları mevcut peki bu okullarda kaç yaşında eğitim ve öğrenime başlanıyor, bunun içeriğini de karşı tavır takınanlardan istemek bizlerin en doğal hakkıdır.

 Sen mensup olduğun inanç sistemine yabancı isen, ne anlatırsak anlatalım asla kabul etmezsin, hele, hele Darvin kafası ile bakıyorsan aynı istikamette yol alırsın, çünkü inanmayanın kabullenmesi zor bir hadisedir, ters bakmak sefil nefsin arzu ve isteğidir.

‘’ Bırakacağın eli hiç tutma, tutacağın eli ise hiç bırakma. Sahte sevgilere gül olmaktansa, gerçek sevgilere diken ol.’’ ( Mevlana)

                                     ALLAH’A EMANET OLUN

                                                                                             Namık GEDİK