Son Güncelleme: 28 Mart 2016 17:35 Eğitim- Sen Çorum Şube Başkanı Mehmet Öztürk, Çorum Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kadir Söngüt’ün ataması yeni yapılan öğretmenlere karşı konuşma biçiminin ve sözlerinin sınırlarını aştığını ifade ederek konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Eğitim Sen olarak konunun takipçisi olacaklarını ve Milli Eğitim Müdürlüğünün gerekli yasal çalışma yapmasını gerektiğini dile getiren Öztürk, açıklamasına şöyle devam etti;
“25 Mart 2016 tarihinde Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü toplantı salonunda 204 öğretmene karşı söylenen küçük düşürücü sözleri basından izledik. Toplantı sırasında Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kadir Söngüt’ün genç öğretmen arkadaşlarımıza yönelik konuşma biçiminin ve sözlerinin sınırları aştığı belirtmek isteriz. Hiç kimse bir başkasına küçümseyici, küçük düşürücü, söz söyleme hakkına sahip değildir. Mesleklerine bin bir zorlukla başlayıp atanan genç öğretmenlerimizi tehdit etmek, üst perdeden konuşmak, akıl vermek, kimsenin üzerine vazife değildir. İlimizde görevlerine yeni başlayan 204 öğretmenimize yapılan bu haksız, yanlış ve zaaflı tutumun Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğünce araştırılmasını talep ediyoruz.
Eğitim Sen olarak, kamu görevine yeni başlayıp öğretmen olarak atanan 204 öğretmen arkadaşımızın hakları ne ise bir müdürün hakkı da o kadardır. Hiç kimse bir başkasına üstünlük kurma girişiminde bulunamaz.
Kadir Söngüt’ün görevlerine yeni başlayan öğretmelere yönelik tehditkar tutumunda geçen ifadelerden ‘Aday öğretmenliğiniz kaldırılırken sınavınızı ben yapacağım, dikkatli olun… diyerek öğretmenleri açıkça tehdit etmiştir. Öğretmenlerin adaylığının kaldırılıp kaldırılmayacağını Kadir Söngüt karar veremez. Adaylık kaldırılma şartlarını taşıyan herkesin adaylığı kalkar. Bu da ilgili yasal düzenlemede açıkça ifade edilmiştir.
Yine kullanılan ifadelerde ‘İslamın şartı altı olsaydı, altıncısı haddini bilmek olurdu, yedincisi haddini bilmeyenlere haddini bildirmek…Şimdiden alışın bu laflara ki daha sonra Milli Eğitim Müdürü sizi fırçalarsa alışmış olursunuz…’ demektedir. Böyle laflara ve fırçaya alışın demek tam bir fiyaskodur. Hiç kimse öğretmeni bırakın sıradan bir insanı dahi fırçalama hakkına sahip değildir.
Kadir Söngüt daha da ileri giderek ‘Herkes ajandasını havaya kaldırsın, herkes cep telefonunu havaya kaldırsın, herkesin android telefonu olsun…Öğrenciler bu telefonları görünce sizin kaliteli öğretmen olduğunuzu anlar…’ gibi ifadeler kullanılması 204 genç öğretmen arkadaşımıza yönelik küçük düşürücü, hakaret içeren bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım biçimini yasalar kimseye tanımamıştır. Öğretmenlik kalitesini cep telefonu düzeyine indirmek pedogojik ve bilimsel olmadığı kadar da insani değildir. Öğretmenlikte ki kalite böyle ölçülmez, kalite ancak ve ancak bilimsel yöntemlerle ölçülür. Öğrencilere verilen insani, ahlaki ve evrensel değerlerle ölçülür.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. Mad ‘Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din,mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiç bir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanımaz.’ Denmektedir.
Öğretmenliğe yeni başlamış arkadaşlarımıza yönelik yapılan bu tutumun şahitleri orada bulunan 204 öğretmen ve Çorum Bilsem Müdürü olmuştur. “