‘’Her insanın kıymeti ‘’Ahlakının’’ Güzelliği kadardır.’’ (Hz. Ali)
Bir nesnenin veya hadisenin olduğundan daha büyük gösterilmesi, mübalağa yapmak. Bir takım olaylarda, rol almadığı halde sanki içerisinde varmış gibi, eklemeler yaparak abartılı anlatılan hikayeler.
İşlemediği, ancak toplumda ilgi ve alaka görmek, yada gözlerin kendisine çevrilmesini temin ederek algı yaratmak gayretinden hasıl olan hareketler.
Bir takım kişilik bozukluğu olan insanlar, toplum nezdinde yer edinebilmek, kendini kabul ettirmek, ilginin üzerlerinde olması gayesi ile olağandan büyük gösterilmek ve söylemlerle adeta kendini pazarlama ihtiyacı duymakta, nefsin arzusu ile gerçekleşen davranış.
Ramazan ayı gecelerinde, teravih sonrası evlere girmez oyunlar oynardık, mahallemizde bir avcı vardı, bizleri etrafına toplar hikâyeler anlatır, gülüşürdük, bir gün anlattığı hikâyede bir saçma ile on kuş vurduğunu böbürlene, böbürlene dillendirdi, tabiki bizler çocuk olduğumuz için analizini yapmaz inanırdık, bunların günümüzde daha gelişmişi, mükemmeli sohbetlere konu oluyor, boş boğazların, yaşlıların arasında yaşanmakta.
Bu hastalık ne gariptir siyasete sirayet etti, iktidar olabilme hırsı ile, halkın gözünü boyayabilmek için, her türlü maskaralık tezgahlanmakta. Güzel ahlak, dürüstlük, yerini dilbazlığa, yalana, dolana bırakmış, gerçeklerden uzak erişilemeyecek vaatler havada uçuşmakta, öyle ki dozaşı aşıp ülke sınırları dışına kadar gidiyor.
Askeri ücreti 50.000 tl, emekli maaşı 56000 tl, bize oy verene traktör bedava (2019), emekliye 10.000 tl Pazar parası ve Belçika’da ülkeyi şikayet etme pervasızlığını gösteriyor, ‘’ülkemizde demokrasi yok.’’ Hangi ülke muhalefeti kendi ülkesini bir başka ülkeye şikayet eder, sadece bizde var.
Vaatte bulunmak ve bunu seçim beyannamesine yansıtarak olası hükümette uygulamak her siyasi zümrenin hakkıdır, ancak iş icraata gelince kazın ayağı öyle değil, meselenin düğümlendiği nokta burası. Malum belediye seçimlerinde büyük ivme kat ettiler, güncel uygulama alanı belediye çalışanları olmalı ki halk inansın. İl ve ilçelere bağlı mezralarda, köylerde sözler tutulsun. Hani atalarımız ne demiş ‘’ Bekara karı boşamak kolay’’ gelde onu evliye sor. Ateşte harlanmayan, onun yakıcılığını bilmez. Siyasetin geçmişinde böyle yüksekten atanlar, olmayacak vaatlerde bulunanlar daima olmuştur, ama böylesi vaki değildir.
Malum bir zamanlar bu topraklarda bizans denilen köhnemiş imparatorluk yaşarmış, bunlardaki hayat felsefesi ala vere, dala vere, yani tanımlamak gerekirse ‘’ Bizans oyunları’’ hali hazırda bir takım güruh o istikamette revan olmakta, ısrarla ayak oyunlarını sahnelemek istemekteler, yalancı piyonlar, sahte tüccarlar ve ispata muhtaç palavralar hali hazırda tedavülde, hani derlerya ‘’ çamur at izi kalsın.’’
Kendi işledikleri suçları dahi kabullenmeyen, üstüne üstlük başkalarının tezgâhı diyerek kısa yoldan kaçarak güya tertemiz piri paklar. Her fırsatta değiniyorum ülkemizin çevresi süt liman değil, bizim tökezlememizi bekleyen sinsi düşman hazırda beklemekte, attığımız ve atacağımız adımlar o meyanda isabetli olmalı, karavanaya atacak saniyemiz yok, gelişmek ve geliştirmek zorundayız. Dün yarını akıl edemeyenler, boş hamaset nutukları attılar ne demişlerdi ‘’ Eset ile temas sağlanmalı’’ (11.12.2024. ö.özel)
8 Aralık’ta Esat’ın devrilmesi ile ‘’ Laikliği ve demokrasiyi benimsemezseniz ülkeniz küresel güçlerin satranç tahtası olmaya devam eder. Atatürk’ü okuyun ve yüz yıl önce ne yaptıysa aynısını yapın’’ (D. Yücel. CHP, sözcüsü) yahu dün, aracı olalım, Şama gider görüşürüz diyenler, bu sözleri neden Esat’a demediniz ey arkadaş diktatörsün, ülkene demokrasiyi getir ikazında bulunmadınız, aksine sırtını sıvazladınız, yeri geldi destek oldunuz.
Gündemi okuyamayanlar bu ülkede siyaset yapsa ne yazar, yapmasa ne yazar, mesele vatan aşkı ise gereğini yapacak, gidip elin yabanına şikayet etmeyecek, bize husumet besleyenlerle el, ele, kol, kola olmayacaksın.
Her fırsatta kendini aklamaya çalışanlar aslında suçlarını ört bas etme gayretindeler, ama güneş balçıkla sıvanmıyor dilediğin kadar abart, yaygara yap, kokuyor kokuyor, efendi kokuyor. Bu mevtayı, değil batılı içerinizdeki sanıklar dahi temizleyemez, çırpınmak, asparagas haberler sadece geciktirir asla silemez, ne demiş atalarımız ‘’ Atma recep din kardeşiyiz.’’ Bu saatten sonra bu tip beyinler güncelleme kabul etmiyor.
İktidar olmak için önce temiz siyaset, abartısız lisan, güzel ahlak, asparagasız hikâyeler, örnek rol modeller, halkın iradesine saygı ancak sizleri iktidar yoluna belki sokar, ama önce sırtınızdaki küfelerden kurtulacaksınız, milletin öz güvenini kazanacaksınız, hayırlı icraatlar yapacağınızın teminatını tesis edeceksiniz. Palavraları bir yana iteceksiniz.
‘’ Lafta ölçü bilmeyen edepsizlikte sınır tanımaz.’’ (Mevlana)
ALLAH’A EMANET OLUN
Namık GEDİK



Cenaze Evi Ağlarken Yemekte Neyin Nesi?
Köşe Yazısı / Bir Gün
Köşe Yazısı / Dolmuş
Köşe Yazısı / Sevginin Fısıltısı, Paranın Gürültüsü
Köşe Yazısı / Gerçek
