Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) ibretlik bir skandal yaşandı!
Genç kızların başörtüsüyle eğitim almasının önünü açan düzenleme, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.
Böylece Allah’ın emrine uyarak okula başörtüsüyle gitmek isteyen liseli kızlar yeniden yasak zincirine vuruldu. Müslüman bir ülkede, sözde çağdaşlık adına atılan bu adım, inancı hiçe sayan karanlık bir zihniyetin hortladığını gösterdi.
Başörtüsünü “özgürlük” değil, “tehlike” olarak gören anlayış, yıllar önce Türkiye’de yaşanan 28 Şubat zulmünü adeta KKTC’ye taşımış oldu.
Sevinç gözyaşları…
Ama özgürlük için değil, yasak için! Mahkeme kararının ardından en çarpıcı görüntüler, kararı destekleyen sendika üyelerinden geldi. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve başkanı Selma Eylem, yasağı gözyaşları içinde kutladı.
Öğrencilerin inançları hiçe sayılırken, bir sendikanın bu zulmü bayram gibi karşılaması vicdanları yaraladı. Toplumun geniş kesimleri kararı “İnanca ve özgürlüğe darbe” olarak yorumlarken, sosyal medya adeta ayağa kalktı.
“Özgürlük için değil, yasak için ağladılar!” sözleri halkın içindeki yangını özetledi.
Kıbrıs şehitleri bu manzaraya ne derdi?
Bugün başörtüsüne düşmanlık eden bu anlayışa karşı milletin hafızasında şu soru yankılanıyor: Kıbrıs Barış Harekâtı’nda, oradaki dindaşları ve kandaşları için Allah Allah nidalarıyla şehadet şerbeti içen Mehmetçiklerimiz bu manzarayı görse ne derdi?
Canlarını İslam’ın, Türk’ün, mazlumun yanında saf tutmak için feda eden şehitlerimiz, inancını yaşamak isteyen genç kızlara mahkeme kararıyla yasak getirildiğini görseydi, hangi yürek bu vebalin altından kalkabilirdi? İşte bu böcek kafalıların 21. yüzyılda hâlâ yontma taş devrine saplanıp kaldıklarının delilidir!
Hem laik, Atatürkçü bir gelecek için “özgür ve demokratik eğitim” istiyoruz diyorlar; Hem de gencecik kızların başındaki başörtüsüne takılarak en doğal eğitim hakkını engelliyorlar. Hani laiktiniz……?
Hani demokrasiyi savunuyordunuz?
Hani özgürlükçüydünüz?
Özgürlük sizin için sadece kendi keyfiniz mi?
Kendi arzularınızı yaşayınca “özgürlük” oluyor da,( kendi kıçınızın derdine düşüp kıçınızı açınca özgürlük oluyor da niçin inancı için başını örtenler, dinin emirlerini uygulayanlar zorba, çağdışı oluyor…..)
Başını örten genç kız olunca neden “zorbalık” ve “özgürlük düşmanlığı” oluyor?
Ben anlamadım bu laikleri…
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!
Bunlar gibi sahte Atatürkçülerden korkmak lazım…
Hangi çağda kaldınız siz ya?