Anadolu Buluşmaları kapsamında Çorum’a gelen Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Anitta Otel’de partililerle birlikte basın açıklaması yaptı.
Erbakan, İklim Kanunu’nun geri çekilmesi, Ekrem İmamoğlu’nun yargılanması ve ekonomi üzerinde dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
İlk olarak TBMM’de geri çekilen İklim Kanunu meselesine değinen Erbakan,
“Yeniden Refah Partimizin ısrarlı muhalefeti iktidara, hükümete geri adım attırdı ve iklim kanunu oylamaya geçilmeden geri çekildi” dedi.
‘MEHMET AŞILA’NIN TBMM’DEKİ ETKİLİ MUHALEFETİ İKTİDARA GERİ ADIM ATTIRDI’
Yeniden Refah Partisi’nin kim yaparsa yapsın doğruya doğru ve kim yapmış olursa olsun yanlışa da yanlış diyen bir anlayışta ilerlediğine vurgu yapan Erbakan, “Yeniden Refah, dosdoğru bir istikamet üzerindeki siyaset anlayışıyla daha iktidar olmadan hayra motor, şerre fren olmayı başarmış bir partidir. Neyi kastediyorum? İşte son olarak küresel güçlerin ülkemiz üzerindeki oyunlarından bir tanesi olan ve meclise görüşülmek için, oylanmak için getirilen iklim kanunu konusunda Yeniden Refah Partimizin etkili muhalefeti sonuç verdi. Özellikle Çorum’un bir evladı olan milletvekilimiz Mehmet Aşıla’nın TBMM’deki etkili muhalefeti iktidara geri adım attırdı. Yeniden Refah Partisi küresel güç odaklarının değil, hakkın emrinde olduğunun, ülkemizin ve milletimizin yanında olduğunun çok önemli bir göstergesidir bu olay” dedi.
Pandemi ve aşılama konusunda olduğu gibi iklim kanunu konusunda da üzerlerine düşeni yaptıklarını ifade eden Erbakan, “Yeniden Refah Partimiz iklim kanununun geri çekilmesine vesile olmuştur. Yeniden defa partisi olarak Allah gani gani rahmet eylesin. Merhum Erbakan Hocamızın yolundan giden bir parti olarak Merhum Erbakan Hocamızın her zaman söylediği gibi hayra motor, şerre fren olma prensibiyle bugüne kadar hareket etti. Bundan sonra da aynı prensibinde hareket etmeye devam edeceğiz inşallah. Bakınız bu gündemdeki iklim değişikliğiyle ilgili hangi uyarılarda bulunduk? Dedik ki birincisi bu iklim değişikliği konusu abartılıyor. Ortada felaket senaryosu yazmayı gerektirecek bir değişim yok. Nereden çıkarıyorsun bunu? Bilimsel verilerle konuşuyorum. Bilimsel veriler, istatistikler ne diyor? 1995 ile 2015 yılları arasındaki 20 senede atmosferdeki karbondioksit miktarı yüzde 13 artmıştı. Yani bir artış var. Evet, karbondioksit miktarı artıyor. Bir ısınma var mı? Evet var. Isınma da var. Peki, bu yirmi senede karbondioksitin yüzde 13 oranında artması sebebiyle sıcaklık ne kadar artmış? 0,5 santigrat derece artmış. Yirmi senelik süreçte dünyadaki atmosferdeki ısınma sıfır nokta sıfır beş santigrat derece” diye konuştu.
Konuşmasının devamında iklim krizine dikkat çeken Erbakan, “Son yirmi senedeki hızla karbondioksiti arttırmaya devam etsek dahi tam dört yüz sene sonra dünya sadece bir derece ısınacak demektir. Sekiz yüz sene sonra sadece iki derece ısınacak demektir. Dolayısıyla kavruluyoruz, buharlaşıyoruz, Hepimiz perişan olacağız. Kuraklıktan, sıcaktan hepimiz kavrulup öleceğiz diye felaket senaryoları yazacak bir durum söz konusu değil. Bununla beraber bilimsel veriler binlerce yıldır dünyadaki karbondioksitin, atmosferdeki karbondioksitin dalgalı bir şekilde artıp azaldığını da gösteriyor. İlk defa bu seviyelere çıkmamış. Daha önce yüz yıllar önce de bu seviyelere çıkmış. Sonra düşmüş, sonra tekrar çıkmış, şimdi tekrar çıkmış. Ama bu hızla hiç düşmeden artmaya devam etse dahi dört yüz senede bir derecelik bir ısınma olacak ki bu asla ve asla bir felaket demek değil” açıklamalarında bulundu.
Türkiye’nin dünyadaki toplam karbondioksit salınımının sadece yüzde birinden sorumlu olduğunu belirten Erbakan, “ Yani dünyada atmosfere karbondioksit salınımında dünyadaki toplam salınımın sadece yüzde birini Türkiye yapıyor. Peki, öyleyse bu ısınma bu sözde küresel ısınmanın da bu karbondioksit artışının da ne sorumlusu ne de çözüm yeri Türkiye değildir öyleyse. Neden biz bu iklim kanunlarını getirip de işletmelerimize vatandaşlarımıza dünya kadar karbon vergisi yüklemeye kalkalım? Biz bunun sorumlusu da değiliz, çözüm yeri de değil. Dünyadaki karbondioksit salımınının yüzde birini yapıyor. Kaldı ki Amerika ve Çin dünyadaki karbondioksit salınımın neredeyse yüzde ellisinden sorumlu olan bu iki ülke Paris iklim anlaşmasına uymuyor. Bununla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Kendi işletmelerine kendi vatandaşlarına karbon vergisi getirmiyor. E öyleyse asıl sorumlusu olan ülkeler bunu yapmazken biz neden Türkiye olarak öne atılıyoruz da pilot ülke haline geliyor? Sözde iklim değişikliğinin ve karbon salınımlarının asıl müsebbibi kimse önce vergileri onlar kendilerine koysun, önce tedbirleri onlar kendileri alsın. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler karbon salınımının sorumlusu değildir” dedi.
‘ADETA BİR AFRİKA ÜLKESİNİN VERİLERİNİ KONUŞUYOR GİBİYİZ
Konuşmasında ekonomi verilerine de değinen Erbakan; “Bugün Türkiye’de asgari ücret 22 bin 100 lira, en düşük emekli maaşı 14 bin 460 seviyesindedir. Türkiye’de açlık sınırı 23 bin lirayı aşmış durumda. Yoksulluk sınırı ise 80 bin liradır. Yani Türkiye’de 3 çocuklu bir ailenin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için aylık 100 bin lira haneye girmesi gerekmektedir. BU hesaba göre halkın yüzde 80’i yoksuldur. Yüzde 45’i ise açlık sınırının altında gelire sahiptir. AK Parti iktidarında halkın bankalara olan borcu 6 milyar liradan 4.2 trilyona çıktı. Çiftçinin borcu 2.5 milyar liradan 1 trilyon liraya çıktı. Kobi’lerin 3.6 trilyona çıkmış. Avrupa’da en az et, balık, tavuk tüketilen ülke Türkiye. OECD’nin raporuna göre Türkiye’de 6 milyon çocuk yoksul. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açıklamasına göre 5.4 milyon çocuk sosyal yardım alıyor. Yapılan araştırmada Türkiye’de çocukların 3’te 2’sinin makarna ve ekmek ağırlık olarak beslendiğini, bundan dolayı da bilinçsel ve zihinsel gelişimlerini sekteye uğradığını ortaya koyuyor. Adeta bir Afrika ülkesinin verilerini konuşuyor gibiyiz. Son 1 yılda 20 milyona yakın insanımız sosyal yardım alırken, 5 milyon kişi ise elektrik desteği alıyor, 10 milyona yakın insan yakacak desteği alıyor.” şeklinde konuştu
‘MİLLETİMİZİN ALIM GÜCÜNÜ VE REFAHINI ARTIRACAĞIZ’
‘Yeniden Refah Partisi olarak rahmetli Erbakan hocamızın uygulamalarını yeni döneme uyarlayacağız.’ diyen Erkabakan; “Erbakan hocamız havuz sistemi ve denk bütçeyle faize giden milyarlarca doları kurtardı. Zarar eden kamu kuruluşlarını kara geçirdi. Milli kaynak paketleriyle kaynak üretti. İşçiye, memura, emekliye dünyada eşi görülmemiş zamları verdi. Tarım ürünlerinin taban fiyatlarını dünyada eşi görülmemiş şekilde artırdı.” dedi
Parti olarak iktidara geldiklerini kamuda israfı önleyeceklerini ve milletin alım ve refah gücünü artıracaklarını aktaran Erbakan; “Bir defa kamuda israfın önlenmesi lazım. Makam uçakları, makam araçları, protokol masrafları, konvoylar, seyahat masrafları, 7 maaşlı bürokratlar, lüks ve şatafatın ortadan kaldırılmasıyla muazzam bir tasarruf elde edilmesi mümkün. Bütçe açığının kapatılmasıyla birlikte her sene 2 trilyonluk faiz ödemesinden kurtulacağız ve bu paraların asıl sahibi olan işçiye, memura, emekliye, çiftçiye, sanayiciye aktaracağız. Milletimizin alım gücünü ve refahını artıracağız.” diye konuştu
‘TEMENNİMİZ ADİL BİR YARGILAMA VE SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİDİR’
Son olarak Ekrem İmamoğu’nun tutuklanmasına ilişkin bir değerlendirmede bulunan Erbakan, Türkiye’de hukuka olan inancın azaldığını ifade ederek, şunları söyledi;
“Yargılamanın mutlaka adil bir şekilde yapılması ve siyasi bir takım hesaplarla yürütülmemesi gerektiğini temenni ediyoruz. Ancak Türkiye’de milletimizin de bizlerin de şüpheleri var. Adaletin maalesef tam manasıyla tecelli ettiğine dair inanç toplum genelinde zayıflamıştır. Temennimiz adil bir yargılama ve soruşturmanın yürütülmesidir. Sadece İmamoğlu ve CHP’li belediyeler değil, belediyesi olan bütün partilerin aynı yaklaşımla eşit muameleninin yapılması. Yani AK Partili belediyelerle ilgili de bu gibi iddialar olduğu zaman gerekli işlemlerin yapılmasıdır. Adaletin gereği budur. Biz hiç kimsenin tarafında değiliz, adaletin tarafındayız. Eğer bir yolsuzluk oluyorsa CHP’li de olsa, AK Partili de olsa, DEM’li de olsa, Yeniden Refah Partili de olsa aynı muamelenin yapılması, hukukun işletilmesi gerekir ama siz AK Parti olunca dosyaları rafa kaldırırsanız bu hukuk devletine yakışmaz.”