‘’ Gönül hissetmezse kulak duymuş neylesin, kalp sevmedikçe el dokunmuş neylesin’’ (Mevlana)

Gerektiğinde asıl oyuncunun yerine geçen, zorlu sahnelerde rol alan yardımcı kimseler. Siyasette de  oluşabilecek riskleri minimize edebilmek için bu tip yollara müracaat edilmektedir. Asılın korunması, olabilecek tehlikelerin az her zaman sekse aç kızlar Halkalı İkitelli Evinde Ağırlayan Escort | İstanbul Escort Bayan sizlerle burada bulusuyor. ziyanla atlatılabilmesi için kurgulanmış sadece objektif bir görüntüdür. Dünya litaretürüne 1903 lü yıllardan sonra girmiştir, daha ziyade filmlerde rol alınmış, sonraları siyaset sahnesinde boy göstermiş, önceleri olsaydı belki değerli insanlar, devlet adamları zayi olmazdı.

Bugün her ne kadar film setlerinde boy gösterseler de büyük devlet adamları bunu kullanmaktalar. Siyasetin gerekliliği ve her zaman sekse aç kızlar Avrupa Yakası Esmer Escort Hayat | İstanbul Escort Bayan sizlerle burada bulusuyor. sürdürülebilirliği bakımından baş vurulan yöntemdir.

Liderler bazen kendi söyleyeceklerini şahsen değil de dolaylı anlatmakta, olası eylem ve protestolara maruz kalmamak için kendilerine benzerleri  sahaya sürmek suretiyle yanıltma yolunu seçmektedirler. Bugün artık aleni yapılmakta liderin şahsına yapılacak her hareketi minimize etmek için sahaya sürdüğü dublörü göğüslemekte.

Malum partilerin genel kurulları yaklaşmakta meydanlarda lider olma edası ile gezenler var, her ne kadar görüntü bağımsızmış gibi gözükse de işin arka tarafı öyle değil. Bir liderin genel kurul kaybetmesi delegelerin sırt dönmesi ile olur, delegelerin gönlünde taht kuramayanlar sadece olması gerektiği için objektif olarak boy gösterirler.

Gerek STK’ lar,  gerek siyasi konjöktürde perde arkası öyle değildir. Geçmiş zamanı irdeleyelim akıl süzgecinden geçirelim; siyasette hiç bir lider kendisine rakip istemez ve olanları da bertaraf ederler, bunun en güzel örneği yıllarca tırnakları ile kazıya, kazıya belli bir noktaya gelen İnce’yi düşünelim şayet aday gösterilmeseydi mutlaka lider olurdu, ama onun gelişimi ve yükselişini engellemek için sahaya sürdüler, sonrası nerede ise linç edilecekti, nihayetinde barınamadı parti kurdu.

Şimdi sözleşmeli ve uzatmalı özel il il gezmekte millete hitap etmekte, peki gerçekten lider olabilecek mi?

Asıl mesele o. İnceyi bir kaşık suda boğan bay bay Özel’e bu fırsatı tanır mı?

Elbette hayır, peki işin aslı nedir?

Ayaklanmış bir kitle var onların isteklerini bir şekilde soğutmak ve dizayn etmek, yani işin içine siyaset mühendisliği giriyor. Toplumun hararetini soğutmak, kaybedilen gücün yeniden temini ve tesisi için piyon ortaya sürülmüştür.

Bulundukları konum itibarı ile bu tip oluşumlara müsait, belki o değilde başka birisi olsaydı bu denli al benisi olmazdı, yukarıda izah ettiğim gibi delege yapısı ile onun lider olma ihtimali çok zayıf ancak partinin toparlanması kaybedilen gücün tekrar kazanılması şart, zira bir suçlu aranmakta bu her ne kadar iletişimden sorumlu kişinin üzerine yıkılsada asıl sorumlu genel başkan ve ekibidir, birinin veya bir kaç kişinin istifası sorunları çözmeyecek o meyanda özel seçilmiş kurtarıcı olarak rol almış durumda.

Zaman iletişim ve bilgi çağı her türlü hadiseye anında ulaşılabilir oldu dolayısı ile ne surette olursa olsun artık toplumun bu tip tiyatrolara karnı tok, belki geçmişte insanlar nazarında kabul görmüştür, artık devir değişti dileyen istediği bilgiye ulaşabilmekte, bu da hareket sahasını daraltmakta, inandırıcılığını kaybetmektedir. Propaganda ve siyaset yaparken reel olanı duymak ikinci, üçüncü şahıslardan değil ilk ağızdan bilgi edinmeyi istemektedir.

Dikta ve tek adam rejimlerinde kullanılan yöntemler teknolojinin ve bilimin gelişimi ile yalan beyanlar ve sahte kişiler artık güncelliğini yitirmiştir.

Her ne söylenirse söylensin ekonomi, terör, pahalılık hiç birisi kabul görmez neden mi çünkü insanlar inandırıcılıklarını yaptığı çıkış ve koyduğu tavırla yitirmiş yani sıfırı tüketmiş durumda, böyle bir hal ile ileri hamle yapılması söz konusu dahi olamaz, gelecek vaat etmeyen hiç bir oluşum veya kişiler böyle bir mantıkla zafer elde etmeleri eşyanın tabiatına aykırı.

İlk önce adil, dürüst, liyakatli ve samimi olmalı ki kitleler size itimat edip  arkanızdan bir işaretle yürüsün. Liderlik çok basit bir sıfat değildir, o makamın yüklediği bir takım sorumluluklar ve zorunluluklar vardır o vazifeleri kendine şiar edinenler yarının planlarını yapıp uygulamaya koyabilir. Hiç bir devirde sahtekarlar, üç kağıtçılar yaptıkları yalan beyanlarla asla iktidar olamamıştır, olsa dahi çok kısa sürmüştür. Bugün sahnede sergilenen işte budur başka izaha gerek yoktur.

Yalan üzerine bina inşa edecekler ilk sallantıda en kaz altında kalacaklarını da iyi bilmeli, zira hiç bir kabahat gizli kalmaz mutlaka bir gün bir yerden patlak verecek ama bunu önce kendilerinin idrak etmesi gerek, yaptıkları hatalardan geri adım atsınlar zira yapılan tüm sosyolojik hareketler toplumun yaşam standartlarına aykırı, dolayısı ile kabul görmesi mümkün değil. İktidar olmak için her yolu mübah sayanların gözlerinin önündeki siyah perde kalkmadığı müddetçe asla inandırıcı olamazlar.

Duyamayanlar, bakar körler, hissiyatı sıfır kişiler sadece ve sadece kendi nefislerinin esiri olarak resimdeki yerini alır, yaramaz çocuklar gibi yerlerinde durmazlar devamlı olarak maraza çıkartmakta bire birdirler.

Bu tipler her platformda siyaset yapmakta, eline geçen tüm zamanları kendi düşüncelerinin empoze edilmesi ile meşgul olurlar, onlar için kimin ne düşündüğü değil nefislerinin arzu ve istekleri önem arz eder. Şahsiyetli ve karakterli insanlar asla böyle bir kumpasın içinde yer almazlar zira içerisi kadran kazanını andırmakta düşen yanar, yakınından geçen harlanır, zarar, ziyan ayyuka çıkar.

Her platformda mutlaka liderlik kapasitesi yüksek insanlar çıkar mesele onları iyi tespit edip gerçek kişilikleri ile sahnede yer alması hem fikri düşüncenin hemi de siyasi konjonktürde büyük ivmelere neden olur. Kibir ve egonun olmadığı yerde gerçek kişiler olur ve hizmet layıkı ile yapılır, yeter ki hizmet ehli birilerinin dublörü olmasın.

‘’ İman bir hazine, iblis bir hırsız, akıl ise hazinedardır. Hazinedar  giderse hırsız hazineyi çalar’’ (H.B.Veli)

                                      ALLAH’A EMANET OLUN

                                                                                                Namık GEDİK