‘’ Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışımız bu inanmışlığın tezahürüdür. Biz tutarlıyız, ilkeliyiz, dürüstüz ve ahlakın burcuyuz’’ ( DR. D.Bahçeli)
Yaşadığımız zaman diliminde şayet yarınları göremezsek, gelecek için planlarımızın olmadığının işaretidir. Boşlukta kaldığımız an çevremizde hazır vaziyette bekleyen çakalların sofrasına da lokma oluruz. Çevremiz tehlikeli bir boyutta, harareti gittikçe artan ve patlamaya ramak kalmış halde, bizlere sıçraması an meselesi.
Emperyalistler hiç bir vakit boş durmuyorlar, devamlı surette bizlere sorun yaşatarak gözlerimizin dışarıyı görmesine mani olmaya çalışıyorlar. Yıllarca ülkemizin gelişmesine mani oldular ya içeriden devşirdikleri uşakları ile yada dışarıdan müdahale ile devamlı surette takoz oldular. Tarihin derinliklerinde aslında aynı oyunlar devamlı surette oynandı, her geçen zaman diliminde daha donanımlı ve temkinli hareket etmeye gayret ediyorlar, emperyalizim istek ve dileklerini almadan asla vaz geçmez, ancak biz ne denli güçlü olursak hemen kulvar değiştirip dostmuş gibi görüntü verirler. ABD Yunanistan’da üst kurdu, eyvallah peki kime karşı neden?
Üst kısımda Nulgaristan, doğu tarafında Türkiye yer almaktadır. Her ikisi de Nato ülkesi neden bu soruları cevapladığımız vakit hiç şüphesiz asıl gayeleri aşikar olacaktır. Bugün Ortadoğuda yaşanan hadise öyle basite indirgenerek analiz yapılacak bir konu değildir, bunun öncesine bakmak gerek işte o vakit ileride olabilecekleri hesap ederiz nihayetinde bu ateş çemberinin içinde ülkemizde var.
15 Temmuz’da başarılı olunsaydı belki de bu harekat daha erken yapılırdı, iktidarlar ileriyi görebiliyor ki bugün Suriye’de içeri girdi şayet girilmezseydi bundan daha vahim olaylar cereyan edecek belki de beklenmedik isyan ve kışkırtıcılıkla iç karışıklık çıkartılacak ve nihayetinde bölünme aşamasına gelinecekti. Bu meseleyi daha net anlayabilmek için ABD’nin halen elinde mevcut olan haritaya göz atmak gerek, bu aslında gizli düşmanlığın vesikasıdır. Bunları bilerek halen ne işimiz var Suriye’de, Libya’da dersek gaflet ve dalalete düşmüşüz demektir. Siyaset yapmak ülkenin çıkarlarına ve millet yararına olan her türlü gelişmeyi desteklemek yeri gelince taşın altına elini koymakla olur.
Cereyan eden hadiselere kurgu, kontrollü darbe denirse yasal olmayan bir kalkışmaya yasal zemin hazırlama manası çıkar, yani işi yapanlar suçlu değil iktidar anlamı ifadesini bulur. Vatandaş olarak bu konularda ilgisiz ve alakasız yani Fransız kalırsak dilini, kültürünü, egemenliğini kaybetmişin demektir. Süper güçler asla kendi mıntıkalarında çıkarlarına aykırı hiç bir oluşuma izin vermedikleri gibi rakip olunmasını da istemezler, çünkü gıdaları kan ve sömürü.
Ülke insanı olarak bizler bunun gayet iyi farkındayız da şu meclisi dolduran bir kesim halen demokrasicilik oynamakta, yıllarca iktidar olmak için her türlü dümeni çeviren Bizans oyunlarına müracaat eden güruh halen daha kış uykusunda. Bunlar dünde bu haldeydi şimdide hiç bir değişiklik olmaksızın devam ediyorlar. Ülke menfaatleri değil de kendi egolarının tatmini yönünde kurgularda bulunuyorlar.
Dün güneş motellerde pazarlık vardı bugün kuytu köşelerde yine aynı hengame devam ediyor hani derler ya ‘’ Alışmış kudurmuştan beterdir’’ aslında bu sözün yöremize göre eş anlamlısı mevcut lakin onu burada yazamayız varın siz anlayın. Teknoloji ve ekipmanlar değişiyor lakin bu kafalar bir türlü kendilerini günün önem ve ehemmiyetine göre güncelleyemiyorlar.
Birileri her vakit ne hikmettir sanki bu memleket onlara ait diğerleri maraba olarak görülmekte, aslında en büyük zararı bu ülkeye onlar vermekte, geçmiş seçimler, darbeler, çığırtkanlık yapanlar, askeri kışkırtanlar bu ülkeye hayır yerine geriletmekte ve zarar vermektedir. İşi menfaat olanın elbette payesi bittiği vakit arkadaşlığı, dostluğu, yarenliği biter, bir çırpıda siler atar. Yıllar önce bize tevdi edilen vazifeyi bitamam edip bizden sonrakilere devrettik ancak vazifeyi yüklenen bana teklifle geldi, onu çok iyi tanıyan bir dostuma sordum ‘’ Dikkat et o şahıs etrafında bulunanları kullanır işi bitince tuvalet kağıdı gibi atar sifonu çeker’’ teklifi reddettim tabii üzüldü, çünkü arkasını derleyecek, toparlayacak ve kaynak sağlayacak birine ihtiyacı var.
Elbette biz elimizde bulunan dökümanları teslim ettik ancak yanımda görev yapan bir kardeşimizi davet edip görev almasını söylemiş ve onun dostlarını tanırsın yardımcı ol birlikte çalışalım, çok manidar bir cevap vermiş bana söylediği ‘’ Bakın siz elbette saygıdeğersiniz, gidersiniz ilgi görürsünüz çayınızı kahvenizi, yemeğinizi yersiniz, ancak hoş geldin güle güle derler, ama o giderse gerekli hürmet gösterilir çıkışta desteğini alır gelir’’ peki sen dava admımısın yoksa adamın adamımısın?
‘’Ben dava adamının adamıyım’’ diyerek ayrılır. Bu tipler her yerde mevcuttur politikayı kendilerine göre uyarlayanlardır, şayet bulundukları yerde menfaat temin edemiyorsa olan yere transfer olurlar. Siyasi tarihimizde böyle gün yüzüne çıkmamış o kadar çok hadise var ki insanın nutku tutuluyor tabiiki rüzgar estiğinde fırıldak döner ancak fırtına olursa fırıldak yerinden çıkar. Ülke ve millet menfaati her şeyin üzerindedir şer odaklarına onların maşalarına sala taviz verilmemeli.
Her adım atışı millet ve devlet menfaati olmalı, hiç bir vakit pazarlık söz konusu olmamalı ki devleti ebet müddet olsun. Milli meselelerde bu duygu ve düşünceye haiz her herkesle iş birliği yapılmalı ki gelecek bahçelievler escort – ataköy escort bayan – escort şişli nesillere güzel bir vatan bırakılsın.
‘’ Ruhun taşıdığını beden, bedenin taşıdığını akıl ve kalp taşırsa korkuya yer yoktur, nesiller dik başlı tok karınlı, mutlu yarınlı olacak’’
( D.R.D.Bahçeli)
ALLAH’A EMANET OLUN
Namık GEDİK