‘’Derler ya; sürüde koyunu olmayan çobanla uğraşır. Camide gözü olmayan imamla uğraşır. Hastaneye yolu düşmeyen doktorla uğraşır. Vatan sevgisi olmayan kalpsizler de devletle uğraşır.’’ (DR.D.Bahçeli)
Günün şartları gelişen olaylar, çevre faktörü yaşamımızı ziyadesi ile etkilemektedir. Önce fertlere, aileye, toluma velhasıl millete sirayet etmektedir, bu sosyolojik dengeleri bozmakta, idari yönden sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Huzurun, mutluluğun, refahın temini ancak gelecek düşünülerek yapılacak hamlelerde gizlidir.
İleriyi görmek ve oluşacak sorunları önceden sezmek, o doğrultuda tedbirler almak, milleti temsil yetkisi olan kimselerin asli vazifesidir, bunun muhalefeti veya iktidarı olmaz, tehlikeyi bilmek, anında mecrasında bertaraf etmek, ülke güvenliği açısından yüksek derecede önem arz etmektedir. Söylenen sözlerin önü arkası araştırılmadan bodoslama atlamak günün sonunda utanıp saklanmayı beraberinde getirir, siyasetçi uyanık olmak zorunda ve ağzından çıkanı duyması ve temkinli hareket etmesi hem kendi menfaati gereği, hem de partisi açısından önemlidir. Vazife yapanların lojistik desteği ve istihbaratının canlı ve güncel olması yapacağı hamlelerin sağlam olmasını sağlar, bazen şer gözükenin ileri merhalelerde hayra delalet edeceği örnekleri ile sabittir. Güven bulanımı yaratanlar önce geçmişlerine iyi bakmalı, sağlam muhasebe yaparak emin adımlar atmaları, ülke menfaati ve kişisel çıkarlardan önce gelir. Çevremiz kuşatılmış vaziyettedir, her ne kadar komşularımız dost görünse de aslında içten içe geçmişin düşmanlıkları devam etmektedir, batıda ABD Yunanistan’a üs kurdu, güney doğumuzda içi boş kukla hükümetlerin var olduğu Suriye, Irak, Lübnan, Ürdün, Abd’ nin piyonu Arabistan var bunların hiç birisi liyakatli, vakur, kendini ifade edebilen yönetimlere haiz değiller, hasıl olan boşluğu Abd taşeron PKK ve İsrail’le doldurmaktadır, yüz yıllardır sayıkladığı arzı mevud için yanıp tutuşmakta, ellerini oğuşturup canice hareket etmektedir. Sınırımıza dayandı diyorlar ancak ne hikmettir görmüyorlar, duymuyorlar.
‘’ Türkiye Erdoğan’ın söylediği sözden endişe etmesi, altını dolduracak bir kelime yok. Bugünden yarına saldıracaklarına dair hiç bir şey yok’’ (Ö.Özel)
Devlet aklı yok mu?
İdare edenler boşuna mı ikaz ediyor, mavalmı okuyor?
Yoksa aksi düşünenler İsrail sempatizanı mı?
İnsanı düşündürmektedir. Suriye’ye gülücük atanlar, şapka çıkartanlar öyle bir devlet var da, yok, sadece kukla bir başkan mevcut, gerisi hikaye, peki kimi muhatap alacağız? Kuklanın sahibini, sorun yumağı onlarda. Yıllarca çevrelerine ihanet eden, yüz yüze gelince gülücükler atan, arkalarını döndüklerinde kuyu kazan paramparça olmuş Suriye, Irak, Yemen, Mısır hepsi koltuklarının korunması kaygısında, ama ölümden öteye köy yok net ve açık. Son günlerde liderimiz bir çıkış yaptı ancak ne hikmettir bu beyanattan fincancı katırları ürktü, abuk, subuk sözler sarf ettiler, aslında gayet net anlaşılır bir dille izah etti, bu terör örgütünün sahibi kim? İmralı canisi mi?
Edirne’de yatan terörist mi?
Yoksa kuklacımı? Cevap ip atlayan çantacıdan geldi hani Aşık Sefai ne demişti,
Bunlar adam değil yaban kırı,
Hedefe ulaşmaz daban kırı.
Demirci artığı çoban kırı,
Yol bilmeze yol verdiydim bir zaman.
Biri çıkar kürsüden mermi fırlatır, halefi çıkar ip atar, şov yaptığını sanar, ey gafil gizli, gizli görüşmeleriniz, masanın altına oturttuğunuz adamları ve size söyledikleri;
‘’ İyi parti size söylüyorum, Size rağmen içinde bulunduğunuz ittifaka, HDP ve PKK ya gönül vermişlerin de olduğu insanlar oy verdi. Şu an koltuklarınızda HDP’ nin oyları ile oturuyorsunuz. Bu ittifakta, CHP ile yaptığınız ittifakta HDP nin oylarının etkisi vardır. Ne yapacaksınız şimdi. Ne diyeceksiniz buna şimdi’’ (F.K)
Cumhur ittifakı bileşenleri kendi oylarını almıştır MHP kimseye muhtaç değildir, kimsenin koltuk değneği de, şimdi o ipini al git kuru bir ağaca bağla kendi as.
Günlerdir liderimizin açıklamasından sonra Pensilvanya’dan aldıkları talimat doğrutusunda hiç aramayanlar, selam vermeyenler ve hatta mesajlarımızdan rahatsız olanlar ne hikmetse bizleri özlemişler, ancak bizim bildiğimiz onların bilmedikleri gizli iletişimlerini, her ne kadar kendinizi saklasanızda cehennem zebanisinin müritleri olduğunuz biliyoruz, yedi kocalı hürmüz gibi parti değiştirenler, KVK’dan kuyruk acısı olanlar, hiç bir vakit bu ülkeyi sevmediniz.
Pkk denilen örgütünün sahibinin kim olduğu elbette açık ve net ancak bunu doğuda yaşayan halkın görmesi elzemdir, zira teröristin mezhebi, ırkı, dini olmaz verileni yapar, emirlere tabi olur, aynen katolok müritleri gibi. Her ne kadar gizlensenizde hani deve kuşu korkunca kafasını kuma sokar misali işte öyle aşikarsınız, görünen köy kılavuz istemez.
Siyaseti güncel olarak okuyamayanlar, fevri hareket ederek acemi hırsız gibi bocalarlar, onlar için makamlar önem arz edebilir, ama bizim için vatan, millet ve gelecek nesillerin hür ve bağımsız refah içerisinde bir vatana sahip olma ülküsü yatmakta, işte farkımız bu.
‘’Nereye baktığınız o kadar önemli değil. Oraya nasıl baktığınız önemlidir. Çünkü hayat, niyete göre şekillenir. Herkes hayata kendi yürek penceresinden bakar ve baktığı yerde olanı değil, sadece görmek istediğini görür.’’ ( Mevlana)
ALLAH’A EMANET OLUN. Namık Gedik