Bu ülkede bir kurt ölse bin tane bozkurt doğar,

                      Çakal rüya gördü diye kurdun soyu tükenmez.

                      Kurt büyür bozkurt olur çakal olanları boğar,

                      Çakal rüya gördü diye kurdun soyu tükenmez.

                                              ( Yusuf Tuna)

 Kafasında kurgulayıp ve icraata döktüğü, gerçekleşmesi için var gücü ile çalışan, engel olacak canlı, cansız varlıkları imha etmeden çekinmeyen, bu işi yaparken de canlar yakan acımasız, duygusuz ve kalbi olmayan ruhsuz bir güruh. Rüya görür, hayal kurar, bunun sınırı yok, amma gerçek zamana yayarsa elbette birileri buna dur der.

 Dünya tarihinde savaşların geneli menfaatlerine ters düşeni zapturap ile hegomanyaları altına alıp, tabi olmayanları terbiye etme gayretidir, kime niye, neye göre, elbette kapitalist, emperyalist düşünce, milli ve manevi olanların iktidarına engel olacak, alet, edevat, insanı  ve tümünü, kendilerine karşı potansiyel düşman olarak algılar.

Kafalarında oluşan sadece ve sadece kendi doğruları ve hedefleridir, demokrasi ve hürriyet götürme bahanesiyle önce planlar yapılır, zemin hazırlanır, sonra hayata geçirilir ve işgal edilir. Yeryüzünde süper güçlerin icraatları bu doğrultuda gelişmekte, zayıf olanı kendine mahkum etmek suretiyle gelişmesini engeller ve sonra sütünü sağar, karşı koyanı da türlü sıkıntılara gark eder, her safhada engeller çıkartır.

Geçmişte kuzey ırakta denenen referandumun bir benzeri şimdi kuzey Suriye’de alelacele yapılmak istenmektedir, bu bölgede kendilerinin idare edeceği bir kukla uydu devlet kurdurma gayesi meydandadır. Gazze olayı bunun bir parçasıdır ve asla ayrı düşünülemez.

Akdeniz’e inecek bir koridor, Anadolu’ya ve İran’ı, Irak’ı kapsayacak arzı mevut, yani vaad edilmiş topraklar. ABD bu bölgede oluşabilecek direnişleri kırmak, amacının gerçekleşmesi için her türlü oyunu sahneye sürmektedir. Önce karnı yumuşak devletleri güçsüzleştirmek, direncini kırmak suretiyle kendine yada bir başka süper güce mahkum ederek böl parçala, yut hesabı yapmaktadır.

Ülkemizin ve Türk milletinin nasıl bir yapıya haiz olduğunu çok iyi analiz etmişler ve açıklara göre konum belirliyorlar fakat hedeflerinin önünde çok büyük engel var, henüz mayası bozulmamış, sütüne su katılmamış, verdiği mücadelelerle kendi ispatlamış, Asya’dan Anadolu’ya gelen kökler, henüz benliklerini kaybetmemiş dimdik durmakta, bu duruş Malazgirt’te, Varna’da, İstanbul’un fethinde, istiklal harbinde düşmanı denize döken aynı ruh, ocakta harlanıp pişen davası için serden geçen yiğitlerin duruşudur, o yüzden devamlı surette linç girişimine bulunmak istiyorlar, bir türlü alt edemediler.

Vaad edilmiş topraklarda en büyük engel Türk Milletidir ve onun hamisi ülkücü harekettir, direncini kırmak, yıpratmak, iftiralarla büyümesini ve gelişmesini engelleyerek azmi kırma gayreti var, bu şekilde köke zarar vererek kurumasını arzu etmekteler oysa kök çok derinlerde, birçok saldırıya maruz kaldı ihtilaller yapıldı, senaryolar yazıldı itleri saldırdı ama kendi kazdıkları kuyuya düştüler.

Ortadoğu’da istediğini bir türlü alamayan ABD ve uşakları önlerindeki tek engeli aşamadılar, hedeflerinin gerçekleşmesi için ihtilaller ve kalkışmalar yaptırıldı, mahkemeler kuruldu, dar ağaçlarında yiğitler can verdi, daha henüz anası, babası mürüvvetini görmediği gencecik körpe canlar şehit edildi, halen devam etmektedir.

Karnı geniş kafası basmayan bu canavar yanlış zamanda, yanlış mekanda karın doyurma peşinde ancak bizim aşhaneden buna karavana çıkmaz. Bu saldırıya kurt gibi gözüküp, libası bizden ruhu satılmış, mayası bozuklarda katılmaktadır, ne verilen mücadeleye, nede şehitlere hürmetleri vardır. Hani bir hikaye var camcının iti ‘’ Bir kış günü soğuk iliklerine kadar işliyor ormanda yiyecek bulamayan kurtlar kasabaya inerler tam talan edecekleri vakit kasabanın itleri saldırır, zar zor ormana dönerler aralarında istişare ederler, bakkalın itini anlarım orada yiyecek var, kasabı anlarım et var, fırıncıyı anlarım ekmek var, yahu bu camcının itine ne ola ki, orada yiyecek bir şey yok’’ misali CHP’ lileri ve solu anlarım da şu bizim mahallenin itlerini anlayamam, neden, niçin, niye bu teşkilat o kadar mı sizlere eziyet etti, ama üzerinizdeki etiket ocak etiketi, bu nasıl bir karakterdir, hangi ahlaki boyuttur hafızam algılamıyor. Hadi sol fikirlerinin önünde en büyük engel ülkücüler peki kadrolaşmış, cumhur ittifakından gözüküp ,bozmak için gayret eden zevatlara ne demeli?

Bu hareketten yukarının haberi var mı, tanımında ‘’insanı değerleri bağlı nesil yetiştirme gayesi var olanların hangi yüzü doğru, yoksa içten, içe düşmanlık mı edilmektedir’’ demek ki hali hazırda Fetö benzeri örgütler varlık gösterme peşinde onun içinde hedefe varmakta en büyük engel Ülkücüler. Dün Sovyetleri kıble olarak görenler, malbora içmeyenler, kod pantolon giymeyenler şimdi ABD’ye hizmet etmekteler.

 Oturmamış akıl, satılmış ruh, bozuk karakter doğru çizgide yürüyemez. Ahlak satın alınmaz, ruhunda, kalbinin içinde zuhur eder, imanı ve inancı zayıf olanın Pazar tezgahında alıcısı çıkar, ancak şahsiyeti oturmuş yerini ve yurdunu bilen asla vatanını pazarlık konusu yapmaz, işbortaya düşmez, makam ve mevki için kendini satmaz.

 ‘’ Nice insanlar gördüm, üzerinde elbise yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok’’ ( Mevlana)

                                   ALLAH’A EMANET OLUN

                                                                                        Namık GEDİK