‘’Sakın ola köprüyü geçene kadar dahi olsa, ayıya dayı deme. Olur ya köprünün ortasında köprü yıkılırsa, öbür tarafa ayının yeğeni olarak gidersin.’’ (N.F. Kısakürek)
Genelde askeri birlikler tarafından kullanılır, saklanmak, gizlenmek, çevreyle entekre olup görünmez olmak. Her ne kadar askeri alanlarda kullanılsa da, bazen siyasi hayatta da kullanılmakta, tabiiki bunun çeşitli yöntemleri var, çevre faktörlerine göre vaziyet alırlar, kimisi de çeşitli ergümanlar kullanarak gerçeklerin bir başkası tarafından öğrenilmesini önlemek amacı ile yapar.
Bir şeylerin kamufle edilmesi başkalarının veya hasmın bilgisi olmasın gayesi ile yapılır, yada yazılı ve görsel basından saklanılır, her ne olursa olsun tanınmış, kitle örgütlerinin önde gelen önderleri açık ve şeffaf olmak zorundadır, zira şüphe güvensizliği tetikler. Yapılan eylemler önce zan olarak algılanır ancak delillerin objektif olması suçun sübut bulması ile artık gerçekler ayan olur.
Halktan bazı olayların, görüşmelerin gizlenmesi bir daha ki seçimde elbette bu gündeme getirilecek ve aleyhte kullanılacaktır. Söz verildiği halde açık ve şeffaf olmayanlar insanlar tarafından emin olarak görülmez, zira daha büyük makam sahibi oldukları vakit perde gerisinden iş çevirirler halkın bakışı müspet değil menfi olur.
Yapılan eylemlerin netice itibarı ile mensubiyet duyulan kitle örgütlerine ilgi ve alaka azalır ve tüzel kişilikler devamlı surette bulundukları cemiyetleri etkiler, sonuç hüsran olur. Kitle örgütlerine mensup olanların yaptıkları her hareket o örgütün hanesine negatif olarak yazılır.
İBB başkanı bir kaç kez gizli görüşmeler yaptı, hoş daha önceki genel başkan ABD ye yapılan gezide tam 8 saat kayboldu, sorulduğu vakit cevap veremedi, maalesef hali hazırda sorular muallakta, bu bir örnek devamlı surette görüşmeler çevresinden ve örgütünden saklanmakta, seçim zamanı 6 masanın haberi olmadan Özdağ ile hükümet protokolü hazırlıyorlar, seçimin kaybedilmesi ile bir birlerine ver yansın ettiler, birisi inkar etmezken diğeri yalanladı, protokolün basına sızması neticesinde masada bulunan paydaşları isyan ettiler.
Seçimlerde verilen sözler havada kaldı, hiç birisi tutulmadı, yine gizli kapaklı işler çevrilmekte. Halktan kopuk sadece görüntü veren, işledikleri kabahatleri kamufle ederek kendilerini haklı çıkartma gayretleri çıplak gözle görülmektedir.
Devletlerin kuruluşunda en çok dikkat edilmesi gereken adalettir, başarı için demokratik yollar denenmeli, adil olunmadığı takdirde o devletin uzun yaşaması mümkün değildir. İktidar olmak için elbette çoğunluğun kararı önem arz eder, illegal yollar bataklığa saplatır ve çıkmaza girilir. Devlet kademesinde vazife icra edenler elbette mühim meselelerde gerekli tedbirleri almaları beka meselesidir.
Üst düzey olmayan yerel yönetimlerin böyle bir lüksü yoktur, zira onların görevi halkın ihtiyaçlarını gidermek adı üstünde su, kanalizasyon, yol, ulaşım, temizlik vs gibi hizmetleri icra etmektir. Asli vazifesini unutup başka işlerle uğraş elbette geri dönüşümünde negatif olarak hanelerine yansıyacaktır.
Geçmişte bu gizli kapaklı görüşmeler ilk güneş motelde yapılmış anacak o zaman ne kamera, nede dinleme cihazları vardı, yine aynı örgüt fakat kişiler değişikti ve hükümeti yıktılar. Bunların derdi devletin bekası, çevresinde güçlü olması falan değil, sadece ve sadece kendi arzu ve isteklerini yerine getirmek, başka bir gayeleri yok. Kameralar kapatılıyor, nedenleri, niçinleri muallakta, sorulara cevap yok, var ama tatmin edici değil ‘’ Çorbayı içerken bakıyorum karşıdan kamera bantlı. Bu niye bantlı? Diyorum, Öyle olması gerekiyor efendim’ diyor korumalar. Buradan olmadık görüntü çıkar, üzerinize bir şey dökülür falan, sosyal medya dediler. Bizim görevimiz sizin itibarınızı korumak, diyorlar’’ ( Ö. Özel ) Bugüne kadar geçmiş belediye başkanlarında böyle bir uygulama olmadı. İnsanın aklına takılıyor deprem zamanı kayak yaparken de acaba kameralar kapatılıp, jammerler kullanıldı mı?
Şüphelenmemek elde değil, ya o valizlerde başka nesneler varsa?
Otel Müdürünün açıklamasında diğer müşterilerin iletişimi açıktı demesi akıllara başka sorular getiriyor.
Jammer çalıştığı vakit tüm iletişim ağını bozmaktadır, o bölgede bulunanların telsiz ve telefonları hiç bir görüşme yapamaz, asıl amacı askeri alanlarda uzaktan kumandalı eyt’ lerin patlamasını önlemektir.
Acaba sayın başkana eyt li saldırımı olacaktı da jammer kullandılar?
Değilse o valizlerde ne vardı?
Kimlerle görüşüldü?
Hangi pazarlıklar yapıldı? Bu şüphelerin ortadan kaldırılması için gerçeklerin kamuoyuna izahı şarttır ki zihinlerde oluşan soruların cevabı olsun. ‘’ CHP olarak hiç bir belediyemizde akçeli işlerle yan yana gelmeyiz. Tam tersine halkın hakkını halka teslim etmek için buradayız’’ (İ.Özalper)
Halktan aldığı yetkiyi, halkın iradesi dışında kullananların sonu hüsran olur. Halkın menfaatine olmayan, kişilerin cebine giren her kuruş haramdır, gerçekten halkın menfaatleri düşünülüyorsa o vakit millet kazanır. Milletin kaybı ise devletin yıkılmasına sebebiyet verir. Milletin menfaati kişisel çıkarların üzerindedir.
‘’ Asaleti kendinde olanın gösterişe ihtiyacı yoktur. Bahçıvanın, başına gül taktığı görülmemiştir.’’ ( Sadi Şirazi)
ALLAH’A EMANET OLUN
Namık GEDİK