‘’ Belki aslan ve kaplan, kurttan daha güçlüdür. Fakat hiç bir kurt sirkte soytarılık yapmaz’’
Milletlerin kendilerine has özelliklerini taşıyan simgeler vardır, yeryüzünde kurulmuş, veya halihazırda varlıklarını sürdüren devletlerin hepsinin bir temsil fügürü vardır. Tarihin derinliklerinden gelen, kabullenilmiş ve damgasını vurmuş destanlara konu olmuş, yüz yllarca dillendirilmiş, her devirde anlatılmış ve anlatılmaktadır.
Geçen Avrupa şampiyonasında cereyan eden olay aslında konuya bahis olan, milli futbolcumuzun attığı gol sevincini bozkurt yaparak dışa vurmasından kaynaklandı. Kendi durumlarını sorgulamadan bize ırkçı yaftası yapıştıran hitlerin torunu iç işleri bakanı Nancy Faeeser UEFA ya şikayet ediyor, sözüm ona ırkçılık çağrıştırıyormuş, öyle ya ab ülkelerinde böyle bir durum söz konusu değil onlar gayet demokratik, insan haklarına saygılı, hürriyet abidesi ülkeler. Onlarda var olan insan hakları, hak arama, istediğin şekilde olduğu gibi yaşamak, hani derlerya objektif olana değil, subjektif olana bakmak gerek, meydana gelen olayları, sömürdükleri ülkeleri ve ahalisine yapılanları irdelemek gerek, işte o veriler ışığı altında değerlendirme yapmak doğru olanıdır. Kılık kıyafete standart getiren, inançların simgelerini yasaklayan, bir güruhtan şefkat beklemek güneşin batıdan doğması demektir. Tarihin hiç bir devrinde insanı eşrefi mahlukat olarak görmemiştir. Konu itibarı ile incelediğimiz vakit hepsinin kendine has simgeleri var, ama asla ırkçılık olarak tanımlamazlar, onlara serbest kendilerinden gayri olanlara yasak.
Mevcut durumda hayatını devam ettiren devletlerin simgeleri ve özellikleri;
ABD: Kel kartal, özelliği havada özgürce süzülüşü, uzun ömürlü olması,
FRANSA: Horoz, irade sahibi ve liderlik özelliği,
İNGİLTERE: Aslan; kraliyeti ve asaleti,
RUSYA : Bozayı, gücü ve kurnazlığı,
KANADA: Kunduz, her şehrinde bulunması ve geçmişte kunduz derisi ihracatı yapmasından dolayı,
İSPANYA : Boğa, geçmişten günümüze gelen boğa güreşlerinin olmasından,
KOÇYA: Tek boynuzlu at, erkeklik simgesi, saflık ve masumiyeti,
İSVEC: Sığır, attan ve mandadan heybetli, İsveç steplerinde ihtişamın ve saygınlığın timsali,
ÇİN: Panda, dayanıklı ve güçlü, dostluğun ve barışın sembol,
ENDONEZYA: Komodo ejderi, genelde bu ülkede yaşadıkları için,
AVUSTRALYA: Kanguru, anavatanı olması sebebiyle,
YENI ZELLENDA: Kivi kuşu, vatanı yeni zellendadır, orayala özdeşleşmiştir,
HİNDİSTAN: Kaplan gücü, kuvveti ve genelde yaşam alanı olması sebebiyle,
AVUSTURYA: Kartal, Zincirlerden kurtulmuş, taçlı, oraklı, çekiçli özgürlüğü, orta sınıfı temsil eden, orak ve çekiç ise sanayiyi temsil etmektedir,
HOLLANDA: Portakal, kraliyet ailesinin sembolü,
Bu örnekleri çoğaltabiliriz, fakat meselemiz elbette milletlerin simgeleri değil, dileyen istediği figürü benimseyebilir, asıl mevzu bu figürler ırkçılık çağrıştırıyormu?
İşte bizim hassasiyetimiz bu. Batı kendilerine ait olanı asla eleştirtmez, toz kondurmaz hiç bir surette ırkçılıkla bağdaştırmaz, söz konusu Türk milleti olunca saldırının her türlüsü mübahtır, çifte standart uygulamaktadır, aslında içlerinde gizliden büyüttükleri kinlerini çeşitli aktivitelerde kusmaktadırlar. Yukarıda izah ettiğim gibi dünya milletlerinin hepsini bir hayvan figürü var, dolayısı ile mensubiyetten şeref duyduğumuz Türk milletininde simgesi Bozkurt’tur bu bir devletin değil koca Türk dünyasının simgesidir, zira Ergenekon’dan bu yana süre gelmiştir, hatta bazı Türk toplulukları simge olarak kullanmaktadırlar. Bir milletin milli değerini kabullenmemek, o milleti yok sayma ifadesi çıkmaz mı?
Bu yapılan destursuz hareket aslında ırkçılığın, ayrımcılığın ta kendisidir. Kurtta bulunan özellik Türk Milletinin her devrine aksetmiş, bugünlere gelmiştir.
Bozkurt; dün simgeydi, bayraktı, bugünde aynı haz ve heyecanla sahiplenilmektedir. Yani ırk olarak değil koca bir milletin değeri olarak sahiplenilmeli, hemi de her platformda gündemde tutulmalıdır. TDT teşkilatı derhal dünyaya duyurarak milli sembol olduğunu ilan etmelidir.
‘’ Kurt Türklerin sembolüdür. Çünkü; köpek suyu içerken gürültü çıkarır, korkunca havlar, darbe alınca inler. Oysa kurt, suyu sessizce içer, ay ışığında ulur, darbe alınca inlemez, ölümden asla korkmaz. Boynuna asla ip bağlatmaz. Esaret altında yaşamak yerine ölmeyi tercih eder’’
ALLAH’A EMANET OLUN
Namık GEDİK