‘’Bozuk olunca maya; ne ar tanır nede haya’’ ( Mevana)
Emperyalizm; dünyayı daha fazla sömürmek, haritaları değiştirerek yeni piyon ülkeler yaratmak, doymak bilmeyen geniş işkembesini doldurmak, ülkeler üzerinde ameliyatlar yapma gayesi ile anarşi, kaos ve terör yaratarak zapturap altına almak için zemin oluşturarak, işgal etme planları hazırlanmış, ancak kazın ayağı öyle değil, ırmak akmış yatağını bulmuş, kazılan arklar boşa çıkmıştır.
Suyun dümeninde olduğunu sanan bu zavallılar, kendi alemlerinde yol kat ederken, elin oğlu da armut toplamıyor, artık insanlar uyandı, sömürüye karşı baş kaldırdı ve birçok ülkede muzaffer oldular. Orta doğuda sınırları yeniden tanzim edeceğini sanan aklı gıtlar, dün olduğu gibi kendilerini üstün, bu bölgede yaşayan ahaliyi cahil görmekteler.
Bir hikaye vardır ‘’ Girdiği her güreşi, kavgayı kazanan nam yapmış, boylu poslu baba yiğit bir kabadayı, şanı sınırların ötesine kadar duyulmuş, çekinilen, korku ile sözü geçen, ne karşı çıkan, nede sert davranan varmış. Günlerden bir gün sıska, kuru, zayıf mı zayıf bir adam garip vaziyette çıka gelmiş, ufak cüssesinden, küçük boyundan dolayı hiç bir kimse aldırış etmezmiş, hatta selam dahi vermezlermiş, hor görülmüş, itilmiş. Bir gün kabadayı, Pazar yerinde garip guruba bir adama meydan dayağı atarken rastlamış, önce nezaketle, nazik bir dille yapma, garibanı dövme, sen ondan cüsselisin, senin dengin değil, adalet mi bu?
Demiş kabadayı başını çevirip ‘’ sanane lannn’’ demiş ve üzerine yürümüş, o çelimsiz ufak tefek adam öyle bir şamar atmış ki kabadayının gözlerinin önünde şimşekler çakmış, feci şekilde nasibini almış, bir daha kimseye ilişmemiş’’ o olaydan sonra önemsenmeyen, boyuna, posuna göre bakıp hor görenler, olay sonrası adamı kırallar gibi ağırlamış, sözü dinlenir, Kendisini babayiğit, cüsseli, kallavi kibir abidesi görenlerin karşısına bir mangal yürekli çıkar işte böyle madara eder. Bu gün Suriye’de oynanmak istenen emperyalizmin kirli planları sabırla 10 yıl sonra beklemedikleri bir anda çöp oldu, akıl galip geldi, kuklalar denize döküldü, bop hayal oldu.
Ülkeleri bölmek, daha rahat sömürmek için tam yüzyıl önce plan hazırlayıp tedavüle koyanlar bir gün kendilerinden daha akıllı insanların çıkacağının hesabını yapamıyorlar, aslında tarih bu tip olayları yazmış ancak ders alınmadığı için tekerrür etmiştir. Dünyayı idare ettiğini sanan İngilizler girdikleri yerlerde kargaşa, kaos yaratmışlar, Fransızlar Afrika’da işkenceler, cinayetler işleyerek bölgeyi tahakkum altına almış, şimdi ise kovuluyorlar.
Terör yaratarak ülkelerde kendine saldırı olacağı zannıyla türlü bahanelerle ülkelerin iç kısımlarında koloni yaratan Rusya ve ABD yıllarca yeraltı ve yerüstü zenginliklerine çökmüştür. Kendi kafalarına göre ülkelerin haritalarını görsel olarak değiştirmiş ancak icraatta maalesef sınıfta kalmış, dirençle karşılaşmışlardır.
1979 da Afganistan işgal edilmiş, yıllarca savaşılmış ve çekilmek zorunda kalmış, aynı şekilde Ortadoğu’da cereyan etmiş, yıllarca halka zulüm edilmiştir. Ülkelerin bağımsız, kendi kendine yeter olması ile bu yapılanların tamamı ters tepmiş ve kendi sınırlarına çekilmeye zorlanmıştır. Hezimete uğrayan güruh hırsını alamamış olacak ki rahat durmuyor halen eskisi gibi meydanı boş sanıp at koşturma gayesinde.
Tarihi seyir içerisinde atalarımız batıya yönelmeden önce doğuyu tahakkum altına almış, terör estiren devletler cezalandırılmıştır. Hali hazırda Ortadoğu’da ve Kafkaslarda barışın kardeşliğin olmaması için kışkırtıcılık yapan ve Türk milletinin gizli düşmanı İran rahat durmamaktadır, İslam alemine zarar vermektedir. Karabağ savaşında Ermenistan’a yardım göndermiş, ancak güney Azerbaycan ahalisi engel olmuştur, dün yapılanlar yarına güven vermemektedir. Ülkemizin bölücü teröründe Suriye ile birlikte aleyhimize faaliyet göstermiştir. Bugün Suriye’de yapılan katliamların tümünde İran ve Rusya bizatihi sorumludur, uluslararası mahkemelerde yargılanmaları şarttır.
Elbette her ülkenin bir hayali vardır, bu yadsınamaz ancak makul olursa ona da kimse karşı koyamaz, bugün Türkiye’nin TDT teşkilatını faal etmesi gibi, bağımsız hür ülkelerin topluluğu. Onlar planlarını gizli sürdürürken, bizler uyanık olup doğru yerde, doğru hamleleri yapmamız şart, bugün Suriye’de ve Irak’ta olduğu gibi. Bölgemizde sınırlar üzerinde ameliyata müsaade etmeyeceğiz, aklından geçiren varsa Türkiye’nin gücünü tahayyül edememiş demektir.
Oyunu güncel ve zamanında kurgular uygulamaya koyarsak, sınırlarımızda ve ötesinde bölücü mihraklar barınamaz, sahipleri de bizimle iletişime geçmek zorunda kalır, yeter ki biz içte birliği, dışarıda savunma hattımızı güçlü tutalım, bu doğrultuda hareket edelim.
‘’ Sanırım hayal kurarken malzemeden çalıyoruz, çünkü sürekli yıkılıyor’’
ALLAH’A EMANET OLUN
Namık GEDİK