‘’ Ulaşamadığına tevekkül, ulaştığına rıza, kaybettiğine sabır gösteren kişi takva ehlidir’’ ( İmam Gazali)
İnsan her hadisenin sonunda mutlaka şükür etmeli ve olayın gidişatına uygun sabır göstermelidir, yeryüzünde kolay olan hiçbir iş yoktur mutlaka zorluklar olacaktır, ama ona katlanıp hedefe tam isabet ettirme de bizlerin elindedir, yeter ki sağlam inanca haiz olalım. Her hadisenin tarafımıza istediğimiz şekilde olumlu yansıması hemen beklenmemeli, zorluğu olmayan kolayın çabuk savrulup uçtuğu bir gerçektir, zor olanın zahmeti ve emeği kıymet ifade etmektedir.
Unutmayın gül çok güzel bir çiçektir ancak dikeni vardır öyle veya böyle batacaktır, istediğiniz kadar dikkat edin. Meşakkatli yolların mutlaka çilesi olacak azimli ve kararlı olursak sonunda refaha kavuşuruz, sabır olmayan işte aceleci davranışlar neticesinde mutlaka hatalar olacak onun telafisi bize zaman kaybettirecek, hedefe istediğimiz zaman diliminde ulaşamayacağız. Metanetli ve emin adımlarla ilerlersek hedefe az kayıpla yada sıfır hatayla varırız. Atacağımız adımların hesabını düzgün ve itidalli yaparsak zaman tasarrufundan da istifade etmiş olacağız velhasıl her tülü kazanım elde edeceğiz. Atılacak her adımda ileriyi daha ileriyi düşünüp o doğrultuda istikamet belirleyip yola revan olunmalı, köpekli köyde deyneksiz gezersen elbette seni ısıran biri çıkar ne demişler tedbir bizden, takdir ALLAH’tan.
Çıkılan yol öncesi her nokta detaylı analiz edilip varsa eksikleri tespit edilip gerekli tadilat, bakım vs yapılmalı. Sabrın beraberinde geniş bir hareket sahası getirecektir yeter ki planlı, programlı ve sistemli hareket edelim, dağınık pejmürde hiç bir şeyden hoşnut olmayan, zevk almayan birinin makam sahibi olması nefsi arzularını tatminden başka bir hadise değildir.
Her atılan adımda mutlaka sıkıntı olacaktır işte burada pozisyonumuzu bozmadan sakin bir vaziyette ağır aksakta olsa kararlı bir şekilde ilerlemek gerek. Atamız Metehan yüksek bir tepeye çıkmış gelmekte olan Çin ordusuna bakmış düşüncelere dalınca divan heyeti hakanımız Çin ordusunun büyüklüğünden etkilendi savaşmaktan vaz geçecek derler, birisi sorar hakanım çok kalabalıklar ne düşünüyorsunuz ‘’ Bu kadar Çinli’yi nereye gömeceğiz, onu düşünürüm’’ kalabalıklar belki ürküntü verir ancak görünene değil zahiri olana bakacaksın. Malazgirt ovasında 40 000 kişilik Türkmen ordusu mağrur ve kibirli 200 000 Bizans askerine karşı zaferi kazanmasını bilmiştir, savaş meydanlarında asla kaçmamıştır, mesele kararlı ve planlı tutum ve davranışlar esas olan.
Devlet ve askeri kıtaların tanzim ve sevkiyatı da böyle olmalı aksaklıklar ve eksiklikler zafiyet yaratacak o yolda yürüyenlerde karamsarlık hasıl olacak boşluklar oluşacak sistemsiz ve isteksiz hareket başlayacaktır. Dünyaya gelişimiz çileli ve ağlayarak hayata tutunuyoruz yaşam isteği ve arzusu inançla birleşince insana güç veriyor mücadeleyi artırıyor.
Ne zaman hayata olan bağlılık ve inanç zayıflarsa hiç bir girişimde başarı elde edemezsin daima kayıpta olursun. İmanın yarısıdır, imamı gazali tarif ederken ‘’Bilmiş ol ki: Sabır iki çeşittir. Birisi bedenen meşakkatlere göğüs gerip tahammül etmektir. O da ibadetlere veya başka şeylerden meydana gelen zor amelleri aralıksız olarak yapmayı yerine getirmeye sabır göstermektir. Diğeri ise korkunç yaralara büyük hastalıklara şiddetli darbeleri sabretmek ve göğüs germekle olur.’’ Tarihin seyri içerisinde büyük kahramanların mücadelesini incelersek bu saydığımız özelliklerin tamamını bulabiliriz, kendi tarihimize göz attığımızda yakın zaman diliminde görebiliriz askeri dağıtılmış, silahları toplanmış tüm muhkem mevkiler gasp edilmiş ama milletin bağrından çıkmış büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk en hürriyet meşalesini yakarak mücadeleyi başlatmış güzel örnektir.
Mesele inanmak ve sabırla ileriye yürümektir. Hayat acımasız hatayı asla affetmez, bu bilinçle yapılacak hareket hataları minimize edecek yürünen yolda emin ve karalı duruş sergilenecektir, bu tutum ve davranışlar kitlelerde güven ve inancı pekiştirecek rahat, huzurlu emin adımlarla halkın sempatisini kazanacak ve yarınlara yelken açacaktır. Bir uzvu olmayan insanların hayata bakış açısına ve azmine dikkat edersek sanırım çok güzel bir örnek teşkil eder.
Aşık Veysel’in başarısı, kolları olmayan bir vatandaşımızın yüzmede madalya alması sabrın ve inancın başarısıdır. Hz. Eyüp A.s nın yaşantısı hepimize ibretlik örnektir. Toplum tecrit etmiş, vücudunda türlü yaralar çıkmış ancak her türlü şartta Yaradana olan imanından zerre taviz vermemiş ve mükafatını almıştır. Hz. Yakup’un ve Yusuf’un sabrı hasreti bitirmiştir. Bunlara verilecek örnekler çok yeter ki hisse almayı bilelim.
Yapılan her işte sabır, bitimin de şükür daima olmalı ki hayatın akışı içerisinde önümüze çıkacak zorluklar rahat ve tatlı bir şekilde sonuca götürsün. Olayın başlangıcında ve sonunda aşamalarda sıkıntılı anlar engebeler olacaktır bu meyanda karalılık cesareti ve dayanma gücünü artıracaktır.
‘’ Şehvet insanları köle, sabır köleleri hükümdar yapar’’ ( İmam Gazli)
ALLAH,A EMANET OLUN