Geçmişi bilmez, irdelemez, olayları iyi tahlil ve muhakeme etmez isek yarına güvenle bakma imkanımız olmaz. Bizden sonra gelecek nesillere kendilerinden emin, yaşayacakları güzel bir vatan asla bırakamayız.
Dünden ders çıkartarak yarının hazırlığını yapmak, gelebilecek her türlü kötülüğün önceden sezerek tedbirini almak yaşadığımız bu topraklarda elzemdir. Yarının hazırlığını yaparsak doğabilecek olumsuzlukların, kötü niyetlerin mecrasından çıkmadan olduğu yerde hayat bulmadan yok ederiz. Dünü bilmez isek yarın tehlikededir, ders çıkartmamışız demektir. Ülkemizin içinde bulunduğu durumu gerek iç ve gerekse dış siyaset olarak ele alırsak meseleleri daha iyi kavrar çözümü rahat bulabiliriz. Elbette her iyi ve kötü olayın bir sebebi vardır mesele analizi iyi yapıp müspet düşünmeyi sağlamaktır.
Geçmişte bu topraklar çok zulüm gördü haklı, haksız alelacele kararlarla gelecek zor duruma sokuldu. Ülkemizin gelişimi bu engellemelerle hep geri vites yaptı. Elbette çözüm yeri siyaset fakat milletin hayrına yapılacak tüm yatırımlar bir kaç hamleden sonra vücut buldu. Peki bu yapılan yatırımlar neye, kime hizmet amacı taşıyordu? Kişilere ve firmalara, yada dış güçlere değildir.
Bir zihin jimnastiği yapalım, ne, nedir, ne değildi?
1980 öncesi bu ülkede meclis başkanı seçilemedi, cumhur başkanlığı adaylığına ünlü sanatçılar aday gösterildi, ülke başka omtansız ve ona vekalet eden meclis başkanı seçilemedi, meclis toplanıyor fakat toplantı yeter sayısı olmadığı için seçim yapılamıyordu, hükümetler kuruluyor ancak meclisin toplanma yeter sayısı olmadığı için güven oylaması yapılamıyordu.
1980 sonrası çoğunluğun bir siyasi partide olması nedeniyle bu sıkıntılar yaşanmadı ancak 90 yıllarda yine aynı hadiseler zuhur etti yine meclis başkanı seçilemedi yani meclis toplanma yeter sayısı yoktu dolayısı ile seçim yapılamıyordu ancak bir siyasi partinin elini taşın altına koyması ile çözüldü. Bu durum yasa ve kanun düzenlemelerinde de zuhur etti, velhasıl meclis çalışamaz ülke idare edilemez vaziyete düştü .
Bu olayların bitmesi ancak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile çözüldü. Ülkenin geleceği, gelişmesi hükümetlerin hızlı ve kararlı adımları ile mümkündür oyalanılırsa, yasalar çıkmazsa ne güvenlikten nede gelişimden söz edebiliriz. Yakın tarihimizden, örneklerle anımsata biliriz.
Fırat kalkanı, zeytin dalı, barış pınarı, İdlip ve mavi vatan anlaşmaları, ayrıca terör örgütlerine yapılacak baskınlar ivedilikte hayata geçirilmiştir öncesi gibi olsaydı meclis saf çoğunluğu aranacak belki günlerce sürüncemede kalacak giden gidecek, kaçan kaçacaktı.
Bu bahsi geçen konular yaşananların bir kısmı iyi analiz edersek nelerin olduğunu anlarız. Bu ülke parayla, pulla alınmış yada bağış yapılmış değil şehitlerin kanı ile sulanmış kutsal topraklardır.
Bizden sonraki nesillere gelişmiş, bölgesinde söz sahibi, güvenli gelecek kaygısı olmayan bir ülke bırakmalıyız. Pişmeli, yanmalı, ocak tütmeli. Bugünü değil daima yarını hesap etmeliyiz inancımızda bunu emretmektedir.
GELDİĞİN YERİ UNUTURSAN,
GİDECEĞİN YERİ BULAMAZSIN
NAMIK GEDİK