‘’ Tahammül sana önce zehir gibi görünür fakat tabiatına kök salınca bal kesilir.’’ (Sad-i Şirazi)
Canlıların, bir anlık refleksle kendilerine karşı yapılan ters hareketlere verdikleri ani tepki.
Zaman içerisinde olumsuz veya can sıkıcı davranışlara ve tavırlara karşı nefsinde kabarması ile öfkenin kurbanı olmak. Dengesiz tutum ve davranış.
Hayatımızın her alanında maalesef ister istemez karşı karşıya geliyoruz, haklı veya haksız olsakta, yine de istem dışı ani tepkiler verebiliyoruz, belki de fındıkkabuğunu doldurmayacak sudan bahaneler, ancak çevresel faktörler, aile içi geçimsizlikler, ekonomik sıkıntılar, iş hayatındaki mobingler, ister istemez dışa yansımakta.
Büyük şehirlerde ki kalabalıklar ve trafik insanlar üzerinde psikolojik etki yaratmakta. Bu sorunların çözümü elbette var, ancak sıkıntıların hasıl olduğu noktalara parmak basacak, ortamı stresten kurtaracak aklı selim idarecilere ve toplum önderlerine ihtiyaç var.
Her sohbette insanları teskin edici, germeyen, rahatlatan sözler sarf edilirse toplum içerisinde hasıl olan dengesizlik yerini sevgiye, saygıya güzelliklere bırakır. Maneviyatın zayıflaması, maddiyatın ön plana çıkması, maalesef toplum birlikteliğini ferdi hareketlere, bencilliklere itmekte. Eskiden insanlar arasında güzel iletişimler olurdu, mahalle kültürü vardı, imece uygulanırdı, ancak teknolojinin gelişmesi, görsel basının hayatımızda yer alması ile kültürümüz yozlaştı, ne gariptir, şiddete eğilim ve ferdiyetçiliğe dönüştü. Toplumsal düzenin sekteye uğraması ile dengeler değişti, çarşıda, sokaklarda, trafikte, iş yerlerinde, okullarda şiddet ön planda gözükmekte. Bana necilik hat safhaya ulaşmış durumda, nerede ise aile kavramı bitmiş, kardeş kardeşe yan bakar olmuş, anne, babaya, ebeveynlere sıkıntı yaşatır vaziyette. Öfkenin bu denli artması şiddet eğilimini üretmiştir. Kişilerin bu hal ve hareketleri psikolojik travmalara sebep olmaktadır, bu durum millet olma özelliğini bozmakta, devletin birliği ve beraberliği sıkıntıya sokmakta, velhasıl bu gidişle, vatan sevgisi diye bir şey kalmaz, bencillik, vicdansızlık başını alır gider. Bir anlık öfkenin kişiye maliyeti çok pahalı olur, umulmadık sonuçlara sebep olur ki bunun ceremesini çekmek zorunda kalırlar.
Yolda, trafikte, işte karşılaştığımız istenmeyen hareketlere şayet düşünmeden bodoslama dalar, tepkimizi hemen gösterirsek, haklı olduğumuz yerde haksız duruma düşebiliriz.
Ne güzel söylemişler ‘’ Öfkeyle kalkan, zararla oturur’ ’ Atalarımız savaştan önce karşı tarafı barışa davet edermiş, ancak düşman cevabı küstahça verirmiş, sinirlenmeden, fevri ve acele hareket etmezler, karşı tarafın tacizlerine dengeli ve üslubu ile cevap verirlermiş, bu galibiyeti getirmiş.
Anlık öfke ile hareket edenler her seferinde mağlubiyeti tadarlar. Bir sabah oğlumun okuluna gitmek üzere evden çıktım, ana yolda giderken, ara yoldan önüme aniden araba fırladı, gayri ihtiyari korna çaldım, sinyal verdi aracı sağa çekti, neden korna çaldın? Sen neden aniden ana yola fırladın?
Ben usta şoförüm sıkıntı olmaz, ya ben acemiysem ne olacak?
Güldü ya arkadaş evde hanımla kavga ettim kusura bakma, sen sadece beni değil kendini de tehlikeye atıyorsun dikkat et, hakkını helal et dedi ayrıldık.
Karşıdakini agresif tavrına sert cevap vermiş olsaydım elbette kavga çıkacaktı, ancak makul ölçüler içerisinde kavgaya mahal vermeden ikaz yerinde bir üsluptur. Bir anlık öfkenin maliyeti karşıdakinin toprağa, kendinizin godese gitmesine sebep olur, yani hayatınızı bir saniyede maf edebilirsiniz, bu her iki taraf içinde aynıdır. Aile içerisinde hasıl olan kavgalarda şayet her iki tarafta inatçı olursa onunda sonu mahkemede biter. Kusuru önce kendimizde arayacağız, ağzımızdan çıkacak cümleleri tartarak söyleyeceğiz, karşımızdakini tahrik ederek ukala tavır sergilememiz şart, zira ne güzel söylemiş ‘’Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.’’
Hasıl olan her olayda aklı selim düşünüp karşılık vermemiz sonuçları hoş olmayan davranışlara mahal vermemiş oluruz. En ufak bir kıvılcım patlamaya hazır barut fıçısına sirayet eder, mesele analiz ederek sonrasında tepkimizi göstermemiz makul olandır.
Toplu yaşamlarda elbette olumsuzluklar olacak bu kaçınılmaz, çünkü her kişi aynı karakterde değil, bazen ters tepkiler olabilir, ancak asgari düzeyde kendimize hakim olarak karşılık vermek en doğrusudur. Hayatımızda türlü olumsuzluklar sinir sistemimizde tahribat yapıp bizi yanlış istikametlere sevk edebilir, durumu kontrol altına alarak hadisenin büyük boyutlara gelmesini engelleyebiliriz.
Bugün yaşadığımız güncel hayat diliminde şayet tedbirler alınmazsa hadiseler tahmin edilemeyecek boyutlara sıçraya bilir, bunu kıvılcım almış bir ormana benzetin, zamanında müdahale edilmezse büyür, herkesi yakar. Kurum ve kuruluşlar (eğitimciler, imamlar) toplum önderleri acil önlem almalı, insanları teskin edecek adımlar atmalıdırlar.
‘’ Hiddet ve kin, hakikatleri gören gözleri kör eder’ öfke, iyi düşünmeyi daraltır, yanıltır.’’ (H. Bayram Veli )
ALLAH’A EMANET OLUN.
Namık GEDİK



10 Kasım Mevlit Hizmetleri A.Ş.
Köşe Yazısı / Zorda Sıvışanlar
Köşe Yazısı / Çok Şaşırıyorlar
Köşe Yazısı / Esnaflar
Allah’a Yürüyüş ve İnsanlığa Dokunuş
