‘’Bazen arkasını dönüp bakması gerekir insanın… Nereden geldiğini unutmaması için’’ ( Şems-i Tebrizi)

Boş konuşma, riyakarlık etme, palavra sıkmanın sana getirisi olmaz,   vermeden almak ancak yaradana mahsustur, ne ekersen onu biçersin, asla buğday yerine arpa bitmez ve dibine dökülür. Önce kendi içimizde adil olmalı ve ahlak kurallarını uygulamalıyız. Hırs ve tamah insanın gözünü kör eder, yanlış yollara sevk eder, sonu hüsran olur.

Ne demişler atalarımız etme bulma dünyası, kötülüğün sahibi mutlaka yaptıklarına düçar olur, ne zaman olursa olsun ektiğini bir gün biçer, mesele anlayıp yaptıklarında nedamet duyup geri adım atması, fakat bugüne kadar bunların hiç birisi geri adım atmadı pişmanlıkta da bulunmadı, kaybettiğini bile bile aynen devam etmekteler. Hani bir atasözümüz var ‘’ Alışmış, kudurmuştan beterdir’’ uslanmaz cezalandır pişmanım der ama fırsatını bulduğu anda yine bildiğini okur yani ‘’ Huylu huyundan vaz geçmez’’ iki arada bir derede koşar döner bir türlü çıkış yolu bulamaz.

Vücudumuzu düşünelim bir yerinde hasıl olan rahatsızlık tedavi edilmezse müzminleşir ve daha başka yerlere nükseder velhasıl kendini bitirir. Durumun vahametini anlayamayanlar halen aynı güzergahta seyrederse akibeti pekte hoş olmaz. Yakın tarihimizde malum yerel seçimler olacak elbette her Türkiye cumhuriyeti vatandaşı aday olmakta serbesttir bu demokratik haktır yeter ki toplum istesin fakat bu yola çıkarken sırf egolarını tatmin etmek ve menfaat sağlamak için yola çıkılırsa ne kadar al benisi olsada asıl niyet icraatta ortaya çıkacaktır.

Mesele kişiler veya siyasi konjüktür değil vatandaşın hizmet alabilmesi bu her adım atılışında mutlaka en önde olmalı ki sorunlar çözülsün insanlar rahat nefes alsın. Elbette iyi ve güzel yapılanları alkışlayacağız ama kötüyü de yereceğiz ki hatalarını anlasınlar. Bir yerin gelişmesi, ileri gitmesi ancak oranın ediplerinin, aydınlarının ve STK’ ların destek ve fikir üretmeleri ile olur. Hani ne demişler ‘’bir elin nesi var iki elin sesi var’’ yeter ki bu sıfata haiz olanlar taraf tutmadan eğriye eğri, doğruya doğru desin işte o vakit o bölge kalkınır ve çağın en üst zirvesine yerleşir.

Siyasette çok konuşarak hamaset yapıp kendi açıklarını kapatanlar var bu hareketlerle kabahatlerini örtüp tekrar sahnede boy göstermek istemekteler, toplum olarak en iyi analizi yapıp bu zihniyete haiz olanları tarihin çöplüğüne yollamak gerek, zira akım derken başka şeyler yapabilirler. Geçmişi şöyle bir hatırlayalım, havalimanı istenen bir yerde o bölgeden seçilen ‘’ uçağı sadece havada görmüş insanlar’’  ‘’ Birkaç kişi havalimanı istiyor diye hava limanı gündeminin peşine düşecek değiliz’’ muhterem sen kimin vekilisin önce onu sorgulayacaksın ki doğruyu bulasın. Bir memleketin sanayisinin gelişmesi zaman aralığı içinde kısa ve hızlı ulaşım ağı olursa üretimi ve kalitesi de o denli yüksek olur. 70 yıllardan 90 lı yıllara kadar atıl vaziyette duran arazilerin imara açılması ile belli bir bölgeye hapsolan şehirler yavaş yavaş hava almaya başladı, yeterlimi değil bölgenin insanı daha güzel ve teknolojik gelişmelere açık, yeter ki bu doğrultuda hizmet yapılsın.

Bunu tüm ülke sathında düşünürsek yerel yöneticilerin hangisinin hakikaten millet menfaatine hizmet ettikleri ve neye talip oldukları net olarak gözükecektir. Siyasi organizasyonların kırk yamalı bohça olması hulufe dağıtır gibi makamların peşkeş çekilmesi hizmet aksatmakta tarafçılık oynanmaktadır bu bölgenin atıl vaziyette kalmasına neden olmaktadır. İşinin başında olması gerekenler maalesef başka yerlerde seyahat etmekte görevi ikinci ve üçüncü şahıslara bırakmaktadır bu meyanda da işler ağır aksak yürümekte, sorunlar çözümsüzlükle dağ gibi büyüyerek tıkanmaktadır.

Böyle zamanlarda yapılacak en güzel hareket baypas olması gerekir, yapacak olan sizlersiniz. Gidişata dur diyerek makamları işgal edenlerin yerine ehil kimseleri oturtmaktır. En ufak bir afatta dahi başka yerlerde gezenlerin işgal ettikleri makamlardan atılmalı asıl sahiplerine teslim edilmelidir.

Bu yerler asla basamak olarak kullanılmamalıdır yani daha net ifade ile seçilip gelen bölgeye hakim olacağı yerde ya cumhur başkanlığına, yada parti liderliğine oynarsa bulunduğu makamın hakkını veremez, makamı ve onu seçen halkı aptal yerine koymuş olur. Talip olanlardan arzumuz yeni projeler ve icraat yapması ki ileri gelişen bir bölgede yaşayanların refah içinde olması demektir.

 Aday olanların sadece makam işgal etmek yada buraları kullanmasına müsaade edilmemeli Müslüman bir delikten iki sefer sokulmaz. Akli melekeleri ve geçmiş icraatları göz önünde bulundurarak seçim erenköy escort – ümraniye escort bayan – escort pendik yapmalıyız şayet gözmezsek, duymazsak bizde kör ve sağır oluruz. Unutmayın halka hizmet hakka hizmettir.

‘’ Hayatta her şey olabilirsin; fakat mühim olan hayatın içinde ‘insan’ olabilmektir’’ (Şems-i Tebrizi)

                                   ALLAH,A EMANET OLUN

                                                                                         Namık GEDİK